Temel bilim
alanlarındaki gelişmelerin katma değer etkisi en ağırlıklı olarak tıpta görülmektedir.
Tıptaki gelişmeler yeni farkına varılan etik
ve hukuki sorunların da yaşanmasına neden olmaktadır. İnsan onuruna yönelik bu
sorunların bilinci ile hazırlanarak taraf devletlerin imzasına açılan İnsan
Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi 2004 yılında da iç hukukumuzun bir parçası haline
gelmiştir. Geçen on dört yıllık süreçte Sözleşme’nin ülkemiz tıp meslek
insanlarınca farkındalığının istenilen duruma erişememesinin yanı sıra
mahkemelerce de Sözleşme’ye yeterince atıfta bulunulmamıştır.
6/4/2016 tarihinde
kabul edilen 6701 sayılı Kanun ile insan haklarının korunması ve
geliştirilmesi, hukuken tanınmış hak ve hürriyetlerden yararlanma
ayrımcılığının önlenmesi ve bu konuda ulusal önleme mekanizması görevini yerine
getirmek üzere Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu kurulmuştur.
Bu makalede,
Türkiye’de sağlık hizmetlerinin sunumunda son iki on yılda sayısı giderek artan
tıbbi uygulama hataları iddialarında Sözleşme kapsamında standart müdahale
kavramına yeni bir bakış açısı getirilmesi ve bu bakış açısının
etkinleştirilmesinde Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu’nun 6701 sayı ile
kendisine verilen Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası insan hakları
sözleşmelerinin uygulanmasını izlemek görevini yerini getirirken üstlenmesi
gereken rol konusunda bir başlangıç yapılması hedeflenmiştir.
İnsan Hakları ve Biyotıp Sözleşmesi Standart müdahale Türkiye İnsan Hakları ve Eşitlik Kurumu Muayene süresi
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 29 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 1 |