Göç, geçmişten günümüze tüm insanlık tarihi boyunca görülmekte olan bir olgudur. Toplumda insanlar can ve mal güvenliği, evlilik, çalışma durumu, eğitim durumu vb. birçok nedenden kaynaklı göç etme durumu ile karşı karşıya kalmaktadır. Göçe katılan kesimin/topluluğun yarısını kadın cinsiyeti oluşturmaktadır ve kadınlar göçten etkilenen riskli gruplar arasında yer almaktadır. İsteğe bağlı veya zorunlu olarak gerçekleşen göç eylemi kadının sağlığını önemli ölçüde etkilemektedir. Çünkü kadınlar göç ettikleri toplumun kültürüne uyum süreci yaşaması, dil engeli olması nedeniyle sağlık hizmetine erişim, çalışma ve eğitim hayatına dair birçok zorluklarla karşılaşmaktadır. Göçmen kadınlar, toplumsal cinsiyet eşitsizliği ve düşük sosyoekonomik durum nedeniyle özellikle üreme sağlığı rahatsızlıkları ve psikolojik sorunlar yaşayabilmektedir. Bu kadınlar; şiddet, cinsel şiddet, Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar (CYBH), gebelik ve doğuma ilişkin komplikasyonlar yaşama ve aile planlaması hizmetlerinden yeterince yararlanamama vb. birçok yönden risk altındadır.
İklim değişikliği göçmen kadınları daha da kırılgan hale getirebilmektedir. İklim değişikliğini ise kademeli iklim ve çevresel değişiklikleri olarak niteleyebiliriz. Şöyle ki, sel ve orman yangınları gibi doğal afetlerin daha fazla etkili olmasında ve daha fazla rastlanmasında iklim değişikliği söz konusu olmaktadır. Ayrıca, hava olaylarında meydana gelen gereğinden fazla değişiklikler, sıcaklıkların beklenenden yüksek olması ve deniz seviyelerinin artması gibi durumlara iklim değişikliği sebep olmaktadır. İklim değişikliği bireylerin sağlığını hem doğrudan hem de dolaylı olmak üzere iki yönde etkilemektedir. Aşırı sıcak hava dalgaları, yükselen deniz seviyesi, yağışta meydana gelen sel ve kuraklık değişiklikleri ve şiddetli kasırgalar doğrudan yaralanmalara, hastalıklara ve hatta ölüme neden olabilmektedir. İklim değişikliğinin etkileri, çevredeki değişiklikler yoluyla sağlığı da dolaylı olarak etkileyebilmektedir. İçerisinde bulunduğumuz 21. yüzyılı etkileyen en önemli sağlık tehditi iklim değişikliğidir. Böylece, sağlık sonuçları doğal olarak cinsiyete dayalıdır. İklime bağlı doğal kaynakların tükenmesi, çoğunlukla doğal sistemlere dayanan geçim rollerine atfedilen birçok düşük gelirli ortamda kadınlara eşit olmayan sağlık zararlarına neden olmaktadır. Göç ve iklim değişikliğinin neden olduğu kadın sağlığı problemleri halk sağlığı kapsamında değerlendirilerek, sorunları gidermeye yönelik politikalar ve projeler hayata geçirilmelidir.
Kadınlar dünya nüfusunun yarısını oluşturmaktadır. Kadınların göç ve iklim değişikliğinin etkilerine karşı hassas bir grup içerisinde olduğu düşünülmektedir. Bu derleme, göç ve iklim değişikliğinin kadın sağlığına etkilerini incelemek amacı ile yazılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Derlemeler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2024 |
Gönderilme Tarihi | 10 Ocak 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 5 Sayı: 1 |