Amaç: Pelvis ve gövde yapısı birbiriyle bütünleşmiş vücut bölümleridir. Pelvik mobilite ve gövde kasları arasındaki entegrasyon, yürüme ve enerji tüketiminde önemli bir rol oynar. Bu çalışmanın amacı gövde kas kuvveti ile pelvik salınımlar arasındaki ilişkiyi araştırmaktır.
Yöntem: 28 sağlıklı birey çalışma için gönüllü oldu (16 kadın, 12 erkek; ortalama yaş 24,46 ± 2,97 yıl, boy 172,03 ± 9,41 cm, ağırlık 67,78 ± 16,31 kg). Pelvik salınımlar üç boyutlu kablosuz ivmeölçer kullanılarak ölçüldü. Gövde kas kuvveti İzokinetik Dinamometre (Cybex Humac Norm Testing & Rehabilitation System, USA) ile değerlendirildi. Gövde ekstansörleri ve fleksörleri 60°/sn lik açısal hızda konsantrik olarak test edildi. İstatistiksel olarak ilişkinin yönü ve düzeyi ise Spearman Korelasyon Analizi yapılarak incelendi.
Sonuçlar: Korelasyon analizi, konsantrik gövde fleksiyon kuvveti ile ön-arka pelvik eğim (r=-0,419 p<0,05), yana pelvik eğim(r=-0,768 p<0,001) ve kalça rotasyonu (r=-0,382 p<0,001) arasında anlamlı ilişkiler olduğunu gösterdi. Konsantrik gövde ekstansiyon kuvveti ile ön-arka pelvik eğim ve kalça rotasyonu arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişki gözlenmedi (p>0,05).
Tartışma: Mevcut çalışma, gövde kas kuvvetinin pelvik salınımlarla ilişkili olduğunu bildirmektedir. Özellikle gövde fleksör grup kaslarının kuvvetindeki artışın pelvis hareketliliğini sınırladığını göstermiştir. Ek olarak, bu sonuçlar gövde kas gücündeki artışın yürüyüş sırasında pelvis için stabil bir temel sağladığını göstermektedir. Bu nedenle mevcut çalışmanın yazarları, stabil bir pelvis yapısının alt ekstremite ile ilgili olası patolojilerin önlenmesine katkıda bulunacağını düşünmektedir.
Purpose: Pelvis and trunk structure are body segments that are integrated with each other. Collaboration between pelvic mobility and trunk muscles plays a significant role in walking and energy consumption. The aim of this study is to investigate the relationship between trunk muscle strength and pelvic oscillations.
Methods: Twenty-eight healthy individuals volunteered for the study (16 women, 12 men; mean age 24.46 ± 2.97 yrs., height 172.03 ± 9.41cm, weight 67.78 ± 16.31 kg). Pelvic oscillations were measured by using a wireless tri-axial accelerometer. Trunk muscle strength was evaluated with Isokinetic Dynamometer (Cybex Humac Norm Testing & Rehabilitation System, USA). The trunk extensors and flexors were tested concentrically at 60°s. Statistically, the direction and level of the relationship were examined by using Spearman Correlation Analysis.
Results: Correlation analysis showed significant relationships between concentric strength of trunk flexion and anterior-posterior pelvic tilt (r=-0.419 p<0.05), lateral pelvic tilt (r=-0.768 p<0.001), and hip rotation (r=-0.382 p<0.001). A statistically significant relationship was not observed between concentric strength of trunk extension and anterior-posterior pelvic tilt, and hip rotation (p>0.05).
Conclusion: The current study reports that trunk muscle strength is associated with pelvic oscillations. In particular, the increase in the strength of the trunk flexor group muscles has been shown to limit the mobility of the pelvis. In addition, these results show that the increase in trunk muscle strength provides a stable basis for the pelvis during walking. Therefore, the authors of the current study think that a stable pelvis structure will contribute to the prevention of possible pathologies related to the lower extremity.
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Sağlık Kurumları Yönetimi |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Aralık 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 33 Sayı: 3 |