Amaç
Hastane içinde gelişen kardiyak arrestlerde mortaliteyi etkileyen birçok faktör mevcuttur. Bu çalışmada amacımız hastanemizde erişkinlerde yapılan kardiyopulmoner resüsitasyon (KPR) sırasında hastanın hayatta kalmasını etkileyen faktörleri incelemek, hastanemizde yapılan resüsitasyon yönetimi ve kayıt sistemleri hakkında fikir sahibi olmaktır.
Yöntem
01.01.2021 ve 31.07.2023 tarihleri arasında kardiyopulmoner resüsitasyon uygulanmış 18 yaş üstü 1421 hasta hastane kayıt sistemlerinden retrospektif olarak taranarak çalışmaya dahil
edildi. Hastalar yaşayan ve yaşamayan olarak iki gruba ayrıldı. Tüm hastaların yaş, cinsiyet, KPR süresi, kullanılan adrenalin miktarı, hastanede kalış süresi, KPR yapılma yeri ve zamanı (gece-gündüz) gibi demografik ve klinik parametreler ve Charlson Komorbidite İndeksleri hesaplanarak, gruplar
arasındaki istatistiksel farklar değerlendirildi.
Bulgular
1421 kardiyak arrest gelişmiş olan hastadan, 70'inde (%4,9) spontan solunumun veya dolaşımın geri döndüğü belirlenerek, yoğun bakım ünitesine sevk edilirken, 1351 hasta (%95,1) eksitus letalis olarak kabul edilmiştir. Demografik veriler ve komorbidite açısından gruplar benzer bulundu. Gece resüsitasyon uygulanan, yoğun bakım ünitesinde müdahale edilen, resüsitasyon uygulama süresi fazla olan, daha yüksek miktarda adrenalin kullanılmış hastalarda ölüm oranı daha yüksek bulundu.
Sonuç
Sonuç olarak; KPR performansını arttırmak için hastane erken uyarı sistemlerinin kurulması, tüm personelin temel ve ileri yaşam desteği konusunda eğitilmesinin sağlanması, hastane kayıt sistemlerinin geliştirilmesi ve bu konuda hizmet içi eğitimin arttırılması gerektiği düşüncesindeyiz.
Objective
There are many factors affecting mortality in hospital arrests.
Our aim in this study is to examine the factors affecting the patient’s survival during cardiopulmonary resuscitation (CPR) performed in adults in our hospital and to have an idea about the resuscitation management and recording systems in our hospital.
Method
A total of 1,421 patients over 18 who underwent cardiopulmonary resuscitation between 01.01.2021 and 31.07.2023 were retrospectively scanned from hospital registry systems and included in the study. Patients were divided into two groups: surviving and non-surviving. Demographic and clinical
parameters of all patients, such as age, gender, comorbidity, duration of CPR, amount of adrenaline used, length of hospital stay, place and time of CPR (day and night), and Charlson Comorbidity Statistical differences between groups were
evaluated by calculating their indices.
Results
Among 1421 patients who developed cardiac arrest, 70 (4.9%) were referred to the intensive care unit after it was determined that spontaneous breathing or circulation had returned, while 1351 patients (95.1%) were accepted as exitus letalis. The groups were similar in terms of demographic data and comorbidities. The mortality rate was found to be higher in patients who were resuscitated at night, who were treated in the intensive care unit, who had longer resuscitation times, and who used more elevated amounts of adrenaline.
Conclusion
In conclusion, in order to increase CPR performance, hospital early warning systems should be established, all personnel should be trained in basic and advanced life support, hospital registry systems should be developed and in-service training on this subject should be increased.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Anesteziyoloji |
Bölüm | Orijinal Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Aralık 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 2 Sayı: 3 |