The study of daily life practices enables the understanding of the life codes, habits, identity perception, public space practices of a culture from individual to social, in other words, from micro to macro. The ruptures in the life practices that exist within the historical continuity of every society are not the result of sudden events, but the product of a process. The change in the daily life of Istanbul is also the product of a century-long process that started in the 19th century and continued with the proclamation of the Republic in the 20th century. This process started with the adoption of Western-oriented change by Mahmud II (1808-1839), one of the innovative sultans of the Ottoman State who could be described as radical. The sultans and state officials who came after Mahmud II continued the Western-oriented change. In this context, the foundations of a long process of Western-oriented change in Ottoman culture were laid in the 19th century in Istanbul, which can be described as the centre, gained momentum during the Tanzimat and Constitutional Monarchy periods, and took on a diversified dimension with the Republic.
The five-year period starting in 1918 and lasting until the proclamation of the Republic in 1923 is the period in which the daily life habits of Istanbul changed the fastest. In this period, the occupation of Istanbul by the Entente and the consequent influx of foreigners had a great impact on the change in the daily life of the city, which was a mirror of Ottoman culture. The arrival and settlement of Russians in Istanbul in large groups during the occupation of the city led to the formation of different cultural centres in Istanbul culture. This situation gradually became one of the issues frequently covered in the newspapers of the period. The influences and positions of both the Entente soldiers and the Russians in the daily life of Istanbul on social life were one of the factors that formed the face of the new regime in the daily life of Istanbul after the proclamation of the Republic. Hakkı Süha (Gezgin) Bey, one of the most important journalists of the period, travelled around Istanbul during this period and wrote about the city's flowing life down to the finest details. The articles he published in Vakit newspaper between 1920-1923 under the title "Istanbul Life" were later published as a book. In this study, the foreigners who came to Istanbul and their effects on social life will be analysed within the framework of the impact of the new regime on social daily practices on the road to the Republic. What Hakkı Süha Bey saw and told about the subject will be elaborated by comparing with other sources.
Hakkı Süha Gezgin Istanbul’s quotidion life occupation of Istanbul Russia refugee
Gündelik hayat pratiklerinin araştırılması bireyselden toplumsala başka bir değişle mikrodan makroya bir kültürün yaşam kodlarının, alışkanlıklarının, kimlik algısının, kamusal alan pratiklerinin anlaşılmasına olanak sağlamaktadır. Her toplumun tarihsel sürekliliği içinde mevcut olan yaşam pratiklerindeki kırılmalar ise aniden gelişen olaylarla değil, bir sürecin ürünü olarak karşımıza çıkmaktadır. İstanbul’un gündelik hayatındaki değişim de 19. yüzyılda fark edilmeye başlanan ve 20. yüzyılda Cumhuriyet’in ilanıyla devam eden bir sürecin ürünüdür. Bu süreç Osmanlı Devleti’nin radikal olarak nitelenebilecek yenilikçi padişahlarından II. Mahmud’un (1808-1839) Batı odaklı değişimi benimsemesiyle temellendirilmiştir. II. Mahmud’dan sonra gelen padişahlar ve devlet erkanı da Batı merkezli değişimi devam ettirilmiştir. Bu bağlamda Osmanlı kültüründe Batı kaynaklı uzun bir değişim sürecinin temelleri merkez olarak nitelendirebileceğimiz payitaht İstanbul’da 19. yüzyılda atılmış, Tanzimat ve Meşrutiyet dönemlerinde hız kazanmış, Cumhuriyetle ise çeşitlenen bir boyut almıştır.
1918’de başlayan ve 1923’te Cumhuriyet’tin ilanına kadar geçen beş senelik süreç, İstanbul’un gündelik hayat alışkanlıklarının en hızlı değiştiği senelerdir. Söz konusu dönemde İstanbul’un İtilaf Devletleri tarafından işgali ve buna bağlı olarak kentin yabancı akınına uğraması, Osmanlı kültürünün aynası durumundaki şehrin gündelik hayatının değişimine de büyük etki etmiştir. Şehrin işgal edildiği bu dönemde Rusların da İstanbul’a kalabalık gruplar halinde gelmesi ve yerleşmesi, İstanbul kültüründe farklı kültür odaklarının oluşmasına neden olmuştur. Bu durum gün geçtikçe dönemin gazetelerinde de sıklıkla işlenen mevzulardan biri haline gelmiştir. İstanbul’un günlük hayatında yer etmiş olan gerek İtilaf askerlerinin gerekse Rusların toplumsal hayata dair tesirleri ve konumları, Cumhuriyet’in ilanı ile bilhassa İstanbul’un gündelik hayatında yeni rejimin de çehresini oluşturan faktörlerden biri olmuştur. Dönemin önemli gazetecilerinden Hakkı Süha (Gezgin) Bey, İstanbul’u bu süreçte karış karış gezmiş ve şehrin akan hayatını en ince ayrıntılarına kadar yazmıştır. 1920-1923 arasında Vakit gazetesinde “İstanbul Hayatı” üst başlığı altında çıkan yazılar daha sonra kitap olarak da neşredilmiştir. Bu çalışmada söz konusu gezi yazılarında İstanbul’a gelen yabancılar ve onların sosyal hayata olan etkileri, Cumhuriyet’e giden yolda yeni rejimin toplumsal gündelik pratiklerine olan etkisi çerçevesinde işlenecektir. Hakkı Süha Bey’in konu ile alakalı görüp anlattıkları diğer kaynaklarla da karşılaştırılarak anlatılanlar detaylandırılacaktır.
Hakkı Süha Gezgin İstanbul’da gündelik hayat İstanbul’un işgali Beyaz Ruslar
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sosyoloji (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Ocak 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Ocak 2024 |
Gönderilme Tarihi | 28 Aralık 2023 |
Kabul Tarihi | 5 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 3 Sayı: 1 |