Türkiye’nin en önemli ihracat ürünlerinden birisi olan kayısının üretim merkezi konumunda olan Malatya ilinde yapılan çalışmada, üretimin yoğun olduğu 5 ilçede toplam 50 üreticiden anket yolu ile elde edilen veriler kullanılmıştır. Anket çalışması ile kayısı üreticilerinin yabancı otlar ve yabancı otlarla mücadele yönüyle bilgi düzeylerinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Anket sonuçlarına göre; Malatya'da kayısı üreticilerinin kullandıkları pestisitlere karar verme ve bunların uygulanması süreçlerinde büyük oranda bölgedeki tarım uzmanları ve ilaç bayilerinin görüşlerine başvurdukları belirlenmiştir. Üreticilerin neredeyse tamamının, pestisitlerin etkinliği yönüyle önem taşıyan; doz, son kullanma tarihi, uygulama dönemi, hava şartları vb. hususlara son derece dikkat ettikleri saptanmıştır. Ayrıca, kayısının büyük oranda ihraç edilmesinin bir sonucu olarak üreticilerin pestisit kalıntı problemini önemsedikleri sonucuna varılmıştır. Ancak pestisitlerin uygulanması sırasında çevre ve insan sağlığını istenen seviyede dikkate almadıkları ve koruyucu tedbirleri almada ise isteksiz davrandıkları belirlenmiştir. Bölgede herbisit kullanımının yaygınlaşmasının temel nedenleri; işgücü temininde karşılaşılan zorluklar, maliyetleri azaltmak, herbisit kullanımının kolay uygulanabilir ve etkili bir yöntem olması vb. hususlardır. Üreticiler, yabancı otlarla mücadelede kullandıkları herbisitlerin uygulama zamanını (ekolojik koşullar yönüyle) doğru tayin etmekte, genel olarak ilacın prospektüsü doğrultusunda doğru dozda ve nispeten uygun ekipmanla ilaçlama yapmaktadırlar. Ancak, kayısıda sorun olan yabancı otları tam olarak teşhis edememekte, ilaçlama dönemini (yabancı otun) doğru bir şekilde belirleyememekte, ilacın depolama koşulları ve kısmen de ilacın kullanma talimatlarına vb. tam olarak uymamaktadırlar. Üreticilere göre bölgede daha ziyade çok yıllık yabancı otlar [Sorghum halepense (L.) Pers. (% 64), Cynodon dactylon (L.) Pers. (% 60), Convolvulus arvensis L. (% 56), Cirsium arvense (L.) Scop. (% 44)] sorun oluşturmaktadır. Çok farklı tarımsal ekosistemlere adapte olan kozmopolit yapıdaki bu yabancı otların entegre mücadele programları çerçevesinde ele alınması gerekmektedir. Ancak, bu yabancı otlara karşı herbisitlerle istenen seviyede başarı sağlayamamaları üreticilerin toprak işlemeye yönelmelerine neden olmaktadır. Bu durum üreticilerin entegre mücadele çerçevesinde kontrol stratejilerini uygulamada yeterli bilgi birikimine sahip olmadıklarını ortaya koymaktadır. Sonuçlar kayısı üretiminde entegre mücadelede başarı için bölgede detaylı eğitim çalışmalarına ihtiyaç duyulduğunu göstermektedir. Ayrıca bitki koruma etmenleri yönüyle bölgeye hatta bahçeye özel sorunların olabileceği öngörülerek, kayısı üretim alanlarında bitki koruma sorunlarının belirlenmesine yönelik detaylı sürvey çalışmalarına da ihtiyaç bulunduğu kanaatine varılmıştır
Apricot is ranked among the main export commodities of Turkey, and Malatya province is considered as the center of apricot production in the country. In this study, a questionnaires survey conducted from 50 apricot growers in 5 districts of Malatya province. The survey was aimed at knowledge level of growers regarding weeds and weed management practices being opted in the apricot production. The results revealed that growers consult agricultural experts and pesticide dealers for herbicide selection and application. The growers were found to pay special consideration to the factors affecting the efficiency of pesticides such as; dose, expiry date, application method and weather conditions etc. Since most production is exported; the growers also pay attention to pesticide residues problem. However, environmental and human health issues were not taken onto account at the desired level and growers were also not interested in adopting precautionary measures during pesticide application. Labor shortage, low input costs, ease of application and efficacy are the main factors responsible for the widespread use of herbicides in the region. The growers apply herbicides at proper time (according to ecological conditions), use appropriate dose and equipment according to the instructions on the label of pesticides. However, the growers were not capable to identify the problematic weeds in apricot, determine the appropriate time of herbicides application and do not compel the instructions for storage and use of the pesticides. The perennial weeds [Sorghum halepense (L.) Pers. (64 %), Cynodon dactylon (L.) Pers. (60 %), Convolvulus arvensis L. (56 %), Cirsium arvense (L.) Scop. (44 %)] are considered as the most problematic weeds by to the growers. These weeds have ability to adapt a diverse range of agricultural habitats therefore; integrated management approaches need to be opted against them. However, the failure in controlling these weeds with herbicides is linked with weed management practices opted by the growers. It is concluded that the growers do not have enough knowledge of integrated weed management approach. The results revealed that effective training of the growers is needed for the success of integrated pest/weed management in the apricot production. Moreover, it is foreseen that specific pests/weeds problems exist in the region or even at private orchard level. It is therefore concluded that detailed surveys to determine the problems in apricot growing region are needed
Diğer ID | JA83TU54BB |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Şubat 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 14 Sayı: 1 |