1090-1257 yılları arasında Rûdbar, Kûhistan, Deylem ve Suriye coğrafyasında yapılanarak Alamût merkezli otonom bir yapı kuran Nizarî İsmâilîleri takiyye yöntemini çok sıkı bir şekilde uygulayan hareketlerden biri oldu. Sünnî yada Sünnî dışı tüm otoritelere karşı uyguladıkları bu yöntem gerek kendi içlerinde gerekse dışarıya karşı can, mal, doktrin ve geleneklerini korunma yöntemi olarak kullanıldı. Aynı zamanda siyasi açıdan meşruiyetlerini sağlama, örgütlenme ve güçlenmeleri için ise uygun bir yol olarak görüldü. Nizarî İsmâilîleri tarihlerinde ilk takiyyeyi Fâtimî halifesi Müstansır-Billâh’ın ölümünün (1036-1096 )ardında imamet anlaşmazlığıyla başlayan kopuşla birlikte halifenin oğlu Nizar’ın soyundan gelecek olan imamın gizlenmesi ile başladı. Beklenen imam gelinceye kadar İmamın hüccetliğini üstlenen Hasan Sabbah Ta’lim doktirini ile Nizar adına davette bulunulurken kendi meşruiyetini onaylatmaya çalıştı. Hasan Sabbah ve ilk iki halefi boyunca imamın gizlenmesi siyasi ve teolojik açıdan Alamût yönetimini çıkmaza sokunca 1162 yılında II.Hasan zamanında kıyamet ilan edildi. Hüccetlikten imamlık soyuna bağlanan velayet-mürşidlik ekseninde Nizarî İsmâilî toplumu örgütlenmesine devam etti. Aynı zamanda imamın gelmesi ile meşruiyet yeniden pekiştirilirken Sünnî otoritelere karşı savunma gerçekleştirildi. İslam dünyası tarafından itirazlara ve baskılara neden olan kıyamet ilanı Nizarî toplumuna yeni bir baskı yaratırken, siyasi ve doktrinsel olarak dış dünyaya kapanmalarına neden oldu. Genel kabul görmeyen bu uygulamayı değiştirmek için bu kez dışa dönük, uzlaşmacı bir politika seçildi ve Sert dönemine girildi; yani Sünnîleşme politikası ile yeni bir takiyye süreci başlatıldı. Uzlaşmacı politika devam ettirilirken 1221-1258 yılları arasında Sünnî uygulamalar giderek bırakılmaya başlandı ve kendi kimliklerine dönüldü. Yeniden doktrinsel bir toparlanış yaşayan Nizarî İsmâilîleri bu kez kendi ellerinde olmayan sebeplerden yani İlhanlıların Dârü’l-Hicrelerinin tamamını ele geçirmesi ile zorunlu bir takiyye sürecine girdiler. Nizarî İmamları yeniden gizlendi ve 19. Yüzyıla gelinceye kadar Nizarîler imamları ile siyasi, doktrinsel ve meşruiyet açısından buluşamadı.
Bu makalede, 12-16. Yüzyıl arasında Nizarî İsmâilîlerinin takiyye yöntemlerini, Ta’lim doktrini, kıyamet ilanı, setr dönemi ve sufî çevreler içerisinde gizlenme süreçlerini siyasi, doktrinsel ve mezhepsel açılardan sebep ve sonuçları ile değerlendirilmeye çalışılacaktır.
Takiyye Nizari İsmaililer Ta'lim Doktrini Tasavvuf Meşruiyet İmam
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 23 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 102 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.