İslamî Türk Edebiyatı sahasında Orta Asya’da Doğu Türkçesiyle yazılan eserlerin önemi büyüktür. Bu eserlerin bir kısmı doktrin bir kısmı da menkıbe türünde yazılmıştır. Menakıbnâmeler gerek dil gerek muhtevaları açısından dilci, edebiyatçı, ilahiyatçı ve tarihçiler gibi birçok bilim insanının inceleme konusu olmaktadır.
Orta Asya Türkleri arasında İslam’ın yayılmasında ve toplumun dinî-tasavvufî hayatını derinden etkileyen mutasavvıf-şair, Yesevilik tarikatının kurucusu olan Hoca Ahmet Yesevi’nin (ö. 562/1166) önemli bir yeri vardır. O, İslam’ı Türkistan bölgesinde halkın anlayabileceği şekilde söylediği öğretici ve eğitici hikmet tarzındaki şiirleri ve yetiştirdiği müridleri ile yaymıştır. Müridleri tarafından Yesevilik tarikatı ilk Mâverâünnehir sahasına yayıldı. Bir yandan da Kıpçak dervişleriyle Türkistan’ın güneybatısından Horasan, Azerbaycan ve Anadolu’ya yayılmaya başladı.
Orta Asya’da Hoca Ahmet Yesevi’nin menkıbeleri ve kerametleri hakkındaki rivayetler ile beraber onun müridleri ve dervişlerinin de keramete sahip olduğunu anlatan birçok menâkıbname bulunmaktadır. Aralarında bazı farklılıklar ve çeşitlilikler görülse de dinî, tasavvufî ve mistik karakterli bu menâkıbnameler bölge halkı yaşamında ve inancında hâlâ kendini korumaktadır. Onlardan biri de Hoca Ahmed Yesevi’nin ilk haleflerinden olan Hakim Ata mahlasıyla bilinen Süleyman Bakırgani’nin oğlu Sultan Hubbi menkıbesidir. Sultan Hubbi hakkında N. Tosun, Ö. Kaya ve Kazakistan’da S. Kondıbay, F. Kamalova gibi araştırmacıların çalışmalarında bahsedilmiştir.
Araştırmamız Sultan Hubbi menkıbesinin Kazakistan’da bulunan Çağatayca el yazması temelinde yapılacaktır. Aynı zamanda Yesevilik tarikatının Mangıstav’da ve bazı araştırmacılara göre Türkmensahra’da da yayılmasında önemli yer alan Hakim Ata Süleyman Bakırgani’nin 3. oğlu Sultan Hubbi’nin hayatı ve kerametlerini, Mangıstav’da Sultan Hubbi’nin yeraltı camii, vadisi ve kuyusu ile ilgili yaygın rivayetler hakkında detaylı bilgi vermek olacaktır. Bu doğrultuda konuyla ilgili yayınlanmış ilmi çalışmalar ve makaleleri derleme, inceleme, çeviri ve değerlendirme yöntemleri kullanılacaktır.
Amacımız Türk dünyası araştırmalarına katkı sağlayabileceği düşüncesinden yola çıkarak Sovyetler Birliği döneminde uzun zaman ulaşılmayan ve bilinmeyen Doğu Türkçesi (Çağatayca) ile yazılmış tarihî metinlerden Kıssa-i Sultan Hubbi el yazmasını (Almatı/Kazakistan nüshasını) tanıtmaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 13 Aralık 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 3 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 26 Mart 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 104 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.