Bu çalışmada, Revâkıyye ekolünün ahlakî ve felsefî görüşlerinin Mevlânâ’nın başta Mesnevî’si olmak üzere eserlerine nasıl yansıdığı incelenmiştir. Helenistik dönemde ortaya çıkan Revâkıyye, insanlık tarihinin en eski ve en temel felsefi akımlarından biridir. Kıbrıslı Zenon tarafından kurulan, Truvalı Kleanthes ve Tarsuslu Khrisippos tarafından geliştirilen Revâkıyye, en parlak dönemini M.Ö. III. asırda yaşamıştır. Zaman içerisinde sürekli gelişme gösteren Revâkıyye, bilimsel bir teori olmaktan çıkarak bir ahlak felsefesine dönüşmüştr. Felsefeyi fizik, mantık ve ahlâk olmak üzere üçe ayıran Revâkıyye’nin düşünce temellerini oluşturan en önemli kavramlar arasında; doğaya uygun yaşama, ölüm, kaza ve kadere inanma, herşeyin akıcılığı, değişim, dışsal unsurların geçiciliği, hümanizm, geçmişte yaşananları düşünmeme, yoksullara yardımcı olma, nefs terbiyesi, üzüntüden uzak durma ve mutluluk gelir. Revâkîlere göre evrende mükemmel bir uyum ve iyilik hüküm sürmektedir. Evrendeki bu düzeni sağlayan ise tanrıdır. İnsan bu düzene ve doğaya uygun yaşarsa ahlaklı ve mutlu olur. Ahlakî aklın, insanın içgüdülerine hakim olması durumunda doğru eyleme ulaşılabilir. Bu yönüyle Revâkıyye ahlakı, pratik yaşamla doğrudan ilgilidir. Revâkîlerin ahlak anlayışı ve felsefesi zaman içerisinde bir çok düşünceye etki etmiştir. Yapılan inceleme, Revâkîlerin ahlakî görüşlerinin büyük oranda Mevlânâ’nın düşüncelerine etki ettiğini göstermektedir. Mesnevî’de yer alan insan, nefis ve ahlaka dair konular incelendiğinde Mevlânâ ile Revâkîlerin konuları ele alış biçimleri ve konuya bakış açıları arasında pek çok benzerliğin olduğu ortaya çıkmaktadır. Mevlânâ, tasavvuf geleneğindeki insan felsefesi ile İslam ahlak felsefesini Mesnevî isimli eserinde birleştirmiştir. Mesnevî’de yer alan ahlakî ilkeler erdemli bir ahlâkî kişiliği oluşturmayı hedeflemektedir. Bu yönüyle Mevlânâ’nın öngördüğü ahlak da pratik bir ahlaktır. Mevlânâ, insanın bâtınını derinlemesine incelemiş ve nefsanî yönlerini tüm detaylarıyla ele almıştır. Mevlânâ ahlakı ontolojik değerler ve insanın yapısına uygun kurallar olarak kabul eder. Mevlânâ, ahlâkî birlik ve bütünlüğün oluşabilmesi için bireyin doğa ile uyumlu, nefsini terbiye etmiş, madde ile mana bütünlüğünü sağlamış olması gerektiğini savunur. Revâkîler de aynı tarz ve üslupla insanı ve ahlakı ele almışlardır.
Revakiye mektebi Mesnevi Gazeliyyat-ı Şems Zenon Mevlana Ahlaki öğeler Stoic School Masnavî Shams Xenon Maulana Moral Components
This study examines how the ethical and philosophical views of the Revāqiyya school are reflected in Mevlānā's works, especially in his Masnavi. Revāqiyya, which emerged in the Hellenistic period, is one of the oldest and most fundamental philosophical movements in human history. Founded by Zenon of Cyprus and developed by Kleanthes of Troy and Khrisippos of Tarsus, Revâkıyye experienced its most brilliant period in the third century BC. Revāqiyya, which developed continuously over time, transformed from a scientific theory into a moral philosophy. The most important concepts that form the basis of Revāqiyya's thought, which divides philosophy into physics, logic and ethics, include living in accordance with nature, death, belief in accident and fate, the fluidity of everything, change, the transience of external elements, humanism, not thinking about what happened in the past, helping the poor, self-training, avoiding sadness and happiness. According to the Revāqīs, there is perfect harmony and goodness in the universe. God is the one who provides this order in the universe. If man lives in accordance with this order and nature, he will be moral and happy. If the moral intellect dominates human instincts, the right action can be achieved. In this respect, Revāqiyya morality is directly related to practical life. Revāqiyya ethics and philosophy have influenced many ideas over time. The analysis shows that the ethical views of the Revāqiyya influenced Mevlānā's thoughts to a great extent. When the topics related to human, soul and morality in the Masnavi are analyzed, it becomes clear that there are many similarities between the way Mawlānā and the Revāqīs handled the topics and their perspectives on the subject. Mawlānā combined the philosophy of man in the Sufi tradition and Islamic moral philosophy in his work Masnawī. The moral principles in the Masnavi aim to create a virtuous moral personality. In this respect, the morality envisioned by Mevlânâ is a practical morality. Mawlānā has analyzed the human being's bāṭin in depth and dealt with his egoic aspects in all details. Mevlânâ accepts morality as ontological values and rules appropriate to the structure of human beings. Mawlānā argues that in order for moral unity and integrity to emerge, the individual must be in harmony with nature, have tamed his nafs, and have achieved the unity of matter and meaning. The Revāqīs dealt with man and morality in the same style and manner.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 29 Mart 2023 |
Gönderilme Tarihi | 30 Temmuz 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Sayı: 105 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.