Although the sources express different opinions about Yusuf's origin, they agree that he was a Shiite of Turkish origin and went to Ardabil in her childhood and became a disciple of Sheikh Safiyuddin. On this visit, Yusuf promised to spread the Shiite sect if Khidr granted him sovereignty. He lived in Save for a while during his childhood and received an education in accordance with the principles of Shiism. He traveled to India with the guidance of Hadrat Khidr, who appeared in his dream while he was in Shiraz, and joined the Behmenid court. Yusuf, who was appointed to various administrative and military posts, while he was the governor of Bicapur, gained independence by having a khutbah read in his name here in 1489 and established the sultanate of the Adilshahids. However, soon, with the instigation of the Bahmenis, some local forces attacked the Adilshahi lands and captured some castles. Yusuf encouraged his entourage by telling them that they would be successful against the enemy with the help of the spiritual figures of Shiism. After the victory, in a meeting with some statesmen, he said that in his dream, Khidr had given him the good news of his sultanate and promised to declare Shiism as the official sect in case of its realization. He even stated that the negative events occurred because he did not keep his promise. With this approach, he legitimized his desire to recognize Shiism as the official sect. Yusuf emphasized that, despite some objections at the meeting, he had promised this to God on this matter and that he had granted him a state. He based his aim of officially recognizing Shiism on spiritual grounds, and after a while declared Shiism as the official sect. Sunnis were granted freedom of worship. He did not go to extremes like Shah Ismail, who declared Shiism as the official sect in Iran in the same years. However, he had broken the power of some influential Sunni emirs or had their activities controlled. With his Shi'ite policy, Yusuf tried to break the people's ties with the Sunni Behmanids to whom they had once belonged.In this study, it has been tried to reveal the politics of Yusuf during his early acquaintance with the Shiite sect, his adoption of this sect and his declaration of it as the official sect of the state he founded.
Kaynaklar Yusuf’un menşei hakkında farklı görüşler belirtmesine rağmen, onun Türk kökenli bir Şii ve çocukluğunda Erdebil’e giderek Şeyh Safiyüddin’in müridi olduğu hususunda ortak noktada buluşurlar. Yusuf, bu ziyaretinde Hz. Hızır’ın kendisine saltanat bahşetmesi durumunda Şii mezhebini yaymaya söz vermişti. Çocukluğunda Bir süre Save’de yaşamış ve Şiilik esaslarına uygun bir eğitim almıştı. Daha sonra Kum, İsfahan ve Şiraz gibi Şiilik mezhebinin bilinen şehirlerinde bulunmuştu. O, Şiraz’dayken rüyasına giren Hızır’ın yönlendiresiyle Hindistan’a gitmiş ve Behmenî sarayına dâhil olmuştu. Çeşitli idari ve askeri görevlere atanan Yusuf, Bicapur valisiyken 1489 yılında burada kendi adına hutbe okutarak bağımsızlık elde etmiş ve Âdilşâhîler Sultanlığını kurmuştu. Ancak çok geçmeden Behmenîlerin kışkırtmasıyla, bazı yerel güçler Âdilşâhî topraklarına saldırmış ve bazı kaleleri ele geçirmişti. Yusuf, maiyetindekilere Şiiliğin manevi şahsiyetlerinin yardımıyla düşmana kaşı başarılı olacaklarını söyleyerek onları cesaretlendirmişti. Zafer elde edildikten sonra ise bazı devlet adamlarıyla yaptığı toplantıda rüyasında Hızır’ın kendisine saltanat müjdesi ilettiği ve bunun gerçekleşmesi durumunda Şiiliği resmi mezhep ilan etmeye söz verdiğini dile getirmişti. Hatta yaşanan olumsuz hadiselerin sözünü tutmamış olmasından dolayı gerçekleştiğini belirtmişti. Bu yaklaşımıyla Şiiliği resmi mezhep olarak tanımak istemesini meşrulaştırmıştı. Yusuf, toplantıda bazı itirazlara rağmen bu hususta Allah’a da söz verdiğini ve onun kendisine bir devlet bahşettiğini vurgulamıştı. Şiiliği resmi olarak tanıma amacını, manevi gerekçelere dayandırmış ve bir süre sonra Şiiliği resmi mezhep ilan etmişti. Sünnilere ibadet özgürlüğü tanınmıştı. Aynı yıllarda İran’da Şiiliği resmi mezhep ilan eden Şah İsmail gibi aşırıya kaçmamıştı. Ancak nüfuzlu bazı Sünni emirlerin gücünü kırmış veya faaliyetlerini denetletmişti. Yusuf, Şiilik siyasetiyle ahalinin bir zamanlar mensubu oldukları Sünni Behmenîler ile bağını koparmaya çalışmıştı. Bu çalışmada Yusuf’un erken yaşlarda Şiilik mezhebiyle tanışması, bu mezhebi benimsemesi ve sonrasında kurmuş olduğu devletin resmi mezhebi olarak ilan etmesi süresinde nasıl bir siyaset izlediği açığa çıkarılmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Genel Türk Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 25 Mart 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 28 Mart 2024 |
Gönderilme Tarihi | 22 Kasım 2023 |
Kabul Tarihi | 23 Ocak 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 109 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.