Portuguese-Safavid contacts took place for the first time in history in 1507, when the
Portuguese fleet under the command of Afonso de Albuquerque entered the Persian Gulf and
tried to dominate the Kingdom of Hormuz. Thanks to its location and connection to the trade
routes, Hormuz, which generated large revenues from customs duties on goods passing through
the port, attracted the attention of the Portuguese, who wanted to build secure bases between
the Indian and Iranian trade routes. The Portuguese subjugated the King of Hormuz, who paid
a tribute to Shah Ismail, and started the construction of a fortress on the island of Hormuz, thus
gaining military and commercial control of the Persian Gulf. Shah Ismail had no intention of
giving up the revenue from Hormuz. He did not refrain from reminding his rights over Hormuz
at every opportunity and threatened the Portuguese activities in the island militarily. Keeping
diplomatic channels open, the Kingdom of Portugal tried to suppress the Shah’s threats. Shah
Ismail, struggling to recover from the defeat at Çaldıran, had no other choice but to establish
good relations with the Portuguese. Although he did not receive the tribute from Hormuz, Shah
Ismail, who chose the path of agreement, made the Portuguese accept the transportation of
his people, especially Iranian merchants in the Persian Gulf, to the lands of Arabia by sea.
In 1522, when the Portuguese authorities in Hormuz took control of the customs, the king of
Hormuz revolted against the Portuguese. He offered the tribute to Shah Ismail and asked for his
help against the Portuguese. However, after the sudden death of the King of Hormuz and the
new king’s agreement with the Portuguese, the help did not work and Shah Ismail prevented
the caravans going to Hormuz. The King of Hormuz, who had lost his income, could not pay
the tribute to the Portuguese. As a result, in order to save Hormuz from Safavid pressure, the
Portuguese governor of India, D. Duarte de Menezes, sent Baltasar Pessoa to Shah Ismail’s
court as an envoy to negotiate. In this context, the translation from Portuguese of the section
on Iran in the travelogue “Itinerario...” in which António Tenreiro, who accompanied the
Portuguese envoy on his journey to Iran, wrote his observations, is important for us to see
Portuguese-Safavid Relations and Iran through the eyes of a Portuguese traveler.
Portekiz-Safevî temasları, tarihte ilk kez Afonso de Albuquerque komutasındaki Portekiz
donanmasının Basra Körfezi’ne girip Hürmüz Krallığı’nı egemenliği altına almaya çalıştığı
1507 yılında gerçekleşti. Konumu gereği ticaret yollarıyla olan bağlantısı sayesinde limana
uğrayan malların gümrük vergilerinden büyük gelir elde eden Hürmüz, Hindistan ve İran ticaret
yolları arasında güvenli üsler inşa etmek isteyen Portekizlilerin dikkatini çekti. Şah İsmail’e
vasallık vergisi ödeyen Hürmüz kralını boyunduruğu altına alıp Hürmüz Adası’nda bir kale
inşaatına girişen Portekizliler, bu sayede Basra Körfezi’nin askeri ve ticari kontrolünü ele
geçirmeyi başardılar. Şah İsmail’in, Hürmüz’den alınan gelirden vazgeçmek gibi bir niyeti
yoktu. Her fırsatta Hürmüz üzerindeki haklarını hatırlatmaktan imtina etmediği gibi askeri
anlamda Portekizlilerin adadaki faaliyetlerini tehdit etmekteydi. Diplomatik kanalları açık
tutan Portekiz Krallığı, Şah’ın tehditlerini baskılamaya çalışmaktaydı. Çaldıran mağlubiyeti
sebebiyle yaralarını sarmakta zorlanan Şah İsmail’in Portekizlilerle iyi ilişkiler kurmaktan
başka tercih yolu bulunmamaktaydı. Hürmüz’den gelen vasallık vergisini alamasa da anlaşma
yolunu seçen Şah İsmail, Basra Körfezi’nde başta İranlı tüccarlar olmak üzere halkının
Arabistan topraklarına deniz yoluyla taşınmasını Portekizlilere kabul ettirdi. Kendisine isyan
eden Mekran kralına karşı askeri yardım ile giriş Hürmüz olmak şartıyla ana ticaret limanı
Goa’da İranlı tüccarların faaliyetine izin verecek sözü Portekiz’den aldı. 1522’de Hürmüz’deki
Portekizli yetkililerin gümrüklerin kontrolünü devralması üzerine, Hürmüz kralı Portekizlilere
karşı ayaklandı. Vasallık vergisini Şah İsmail’e teklif edip Portekizlilere karşı ondan yardım
istedi. Fakat Hürmüz kralının aniden ölümü ve yerine geçen yeni kralın Portekizlilerle anlaşması
üzerine ulaşan yardım işe yaramayınca Şah İsmail, Hürmüz’e giden kafileleri engelledi. Gelirini
kaybeden Hürmüz kralı, Portekizlilere vasallık vergisini ödeyemedi. Neticede Hürmüz’ü Safevi
baskısından kurtarmak amacıyla Portekiz’in Hindistan valisi D. Duarte de Menezes, müzakere
yapmak üzere elçi olarak Baltasar Pessoa’yı Şah İsmail’in sarayına gönderdi. Bu bağlamda
Portekiz elçisine İran yolculuğunda eşlik eden António Tenreiro’nun gözlemlerini kaleme aldığı
“Itinerario..” adlı seyahatnamesinin İran ile ilgili kısmının Portekizceden tercümesi, Portekiz-
Safevî İlişkileri ve İran’ı bir Portekizli seyyahın gözünden görmemiz açısından önemi haizdir
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Genel Türk Tarihi (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 15 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 24 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 22 Mart 2024 |
Kabul Tarihi | 27 Mayıs 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Sayı: 110 |
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Velî Araştırma Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.