The human fact which is a source of labor in
organizations should not be ignored. In the world literature, especially after
the Hawthorne Studies, the study of the "human" element became
important. It is irrefutable that employees' satisfaction with their work is a
matter of great importance both on their behalf and on behalf of the
institutions and organizations they work with. Employees’ satisfaction that
they have responded to their needs, satisfaction with managerial attitudes and
satisfaction with colleagues will increase the efficiency of employees to do
business and employees will also contribute to the organizations they are
affiliated with. A survey was conducted in this study on 275 individuals
working in various public and private organizations operating in Kastamonu
province. According to the findings of the study, it was determined that the
perception of job satisfaction differs according to the educational status, age
and position of the employees. Furthermore, it was concluded that the level of
satisfaction of public employees is higher than that of private sector
employees. In
addition to these, there is a strong positive relationship between satisfaction
with job satisfaction and managers' attitudes and satisfaction that works are
in accordance with their ability. However, according to the results of the
study, no meaningful difference was found in that the perception of job
satisfaction differed according to the sex, the number of children, the longest
living settlement, the income level and the service periods of the institution. A different point in the study is that the level
of teachers' satisfaction with their wages is very low.
Örgütlerde emek kaynağı olan insan unsuru hiçbir zaman geri
plana atılmamalıdır. Dünya literatüründe özellikle Hawthorne Araştırmalarından
sonra yapılan çalışmalarda “insan” unsurunun incelenmesi önem kazanmıştır.
Çalışanların işlerine dair duydukları memnuniyetin hem kendileri adına hem de
çalıştıkları kurum ve kuruluşlar adına oldukça önemli bir husus olduğu
reddedilemez bir gerçektir. Nitekim çalışanların işlerinin ihtiyaçlarına cevap
verdiğine dair duydukları memnuniyet, yönetici tutumlarına karşı duyulan
memnuniyet, çalışma arkadaşlarına karşı duyulan memnuniyet gibi faktörler
çalışanların iş yapma verimliliklerini artıracak ve bu sayede iş görenler bağlı
oldukları örgütlere de katkı sağlayacaklardır. Bu çalışma Kastamonu İli
içerisinde faaliyet gösteren çeşitli kamu kurumları ve özel kuruluşlarda
çalışan 275 birey üzerinde yapılan bir araştırmanın sonucudur. Çalışmanın sonucunda
elde edilen bulgulara göre, iş tatmini algısının çalışanların eğitim
durumlarına, yaşlarına ve kurumdaki konumlarına göre farklılaştığı tespit
edilmiştir. Ayrıca kamu çalışanlarının tatmin düzeylerinin özel sektör
çalışanlarına göre daha yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Bunların yanı sıra
iş tatmini algısı ile yöneticilerin tutumlarından ve işlerin yeteneklere uygun
olmasından duyulan memnuniyet ile aralarında pozitif yönde güçlü bir ilişki
tespit edilmiştir. Ancak çalışmanın sonuçlarına göre, iş tatmini algısının
cinsiyete göre, sahip olunan çocuk sayısına göre, en uzun yaşanan yerleşim
birimine göre, gelir düzeyine göre ve kurumdaki hizmet sürelerine göre
farklılaştığına dair herhangi anlamlı bir farklılık tespit edilememiştir.
Çalışmada göze çarpan farklı bir husus da, öğretmenlerin aldıkları ücretlere
dair duydukları memnuniyet düzeylerinin oldukça düşük olmasıdır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Uluslararası Toplumsal Bilimler Dergisi Cilt 2 Sayı 1 |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Haziran 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Cilt: 2 Sayı: 1 |