Kentler, içinde yaşayan insanlar ve onların sahip oldukları kültürel bellekle vardır. Bu belleğin korunması ve bellekten etkili bir şekilde yararlanılması kültürün kuşaktan kuşağa aktarımını sağlamakta ve kolaylaştırmaktadır. Bellek her yerde aynı şekilde oluşmaz. Burada kentlerin ve insanların kültürel farklılıkları devreye girmekte ve diğerlerinden bu yönüyle ayrılmaktadır.
Söz konusu farklılıklar bir anlamda o kente kimliğini kazandıran imgeler olarak değerlendirilebilir. İmgeler kişilere ait olma ve bağ kurma fırsatı verir ve aynı zamanda imgeler aracılığıyla o kente ve insanlarına ilişkin bir anlam ve değer çerçevesi oluşur. Önce yerel sonra ulusal sonra da küresel kapsamlarda bu anlam, kabul edilir karşılıklar bulur. Bu çalışma kent olarak Sivas’ı, bir kent imgesi olarak da Âşık Veysel’i ele almaktadır. Âşık Veysel’in yerelden ulusala/küresele taşan/taşınan bir imge olduğu açıktır ancak çalışma kapsamı âşığın doğduğu yerde, bu kent imgesinin oluşum zemininde kendine nasıl yer bulduğuyla sınırlandırılmıştır.
Veysel zorlu hayat hikâyesini umuda çevirmeyi başarmış, duygu ve düşüncelerini kendini aşan ve topluma mal olan bir biçimde dile getirmiştir. Onda toplumun sevinç ve kederlerini, coşku ve kırılganlıklarını, ilerleyiş ve yerinde sayışının izlerini görmek mümkündür. Bu söz dünyası genişliği, söz söyleme becerisiyle birleşerek veciz ifadelerin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Veysel sadece sözlü kültür ortamına ait değildir. Günün getirdiği aktarım ve tüketim bağlamları Âşık Veysel’i yeniden sahneye/ekrana taşımaktadır. Ülke genelindeki bu rağbet Sivas’a Âşık Veysel’in doğduğu topraklar olma övüncünü yaşatmaktadır. Bu övünç; anma törenleri ve festivaller, sergi, panel ve tiyatro oyunları, müze ve merkezler yoluyla görünür olmaktadır.
It exists with the people living in cities and the cultural memories they have. Preserving this memory and making effective use of it ensures and facilitates the transfer of culture from generation to generation. Memory does not occur the same way everywhere. This is where the cultural differences of cities and people come into play and differ from others in this respect.
In a sense, these differences can be considered as images that give that city its identity. Images give people the opportunity to belong and bond, and at the same time, a framework of meaning and value for that city and its people is formed through images. This meaning finds acceptable equivalents first locally, then nationally, then globally. This study deals with Sivas as a city and Âşık Veysel as a city image. Âşık Veysel is an image that spills over from the local to the national/global. However, the scope of the study is limited to how the minstrel finds a place for himself in the place where he was born and on the basis of the formation of this urban image.
Veysel managed to turn his difficult life story into hope, and expressed his feelings and thoughts in a way that went beyond himself to the society. It is possible to see in him the joys and sorrows of the society, its enthusiasm and fragility, and the traces of its progress and stagnation. This breadth of words, combined with the ability to speak, has enabled the emergence of concise expressions. Veysel does not only belong to the oral culture environment. The transfer and consumption contexts of the day bring Âşık Veysel back to the stage/screen. This popularity throughout the country gives Sivas the pride of being the land where Âşık Veysel was born. This boast; It becomes visible through commemoration ceremonies and festivals, exhibitions, panels and theater plays, museums and centres.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dünya Dilleri, Edebiyatı ve Kültürü (Diğer) |
Bölüm | Uluslararası Toplumsal Bilimler Dergisi Cilt 7 Sayı 3 |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 20 Ekim 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 21 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 7 Sayı: 3 |