Dünya üzerinde birden fazla ülkede etkisini gösteren ve geniş alanlara yayılan salgın hastalıklar olarak adlandırılan pandemi, özellikle küreselleşme ile hızlı bir biçimde yayılmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından 12 Mart 2020 tarihinde küresel pandemi olarak ilan edilen Koronavirüs salgını (WHO, 2020) yayılım hızı ve salgının insanlar üzerindeki olumsuz etkileri sebebiyle toplumsal yaşamı her alanda önemli ölçülerde etkileyen önlemler alınmasını gerekli kılmıştır. Yaşanan pandemi sürecinin belirsizliği, hastalık ve tedavi yöntemleri hakkında yeterli düzeyde bilgi sahibi olunmaması; sınırların kapatılması, uçuşların durdurulması, turizm hareketlerinin ertelenmesi, sosyokültürel aktivitelerin belirsiz süreli dondurulması, bilgisayar tabanlı eğitime geçilmesi, karantina uygulamaları gibi önlemler alınmasına yol açmıştır. Alınan önlemler bireyleri ekonomik, fiziksel, sosyal ve psikolojik olarak olumsuz etkilemektedir. Alınan önlemlerin ve yaşamsal değişikliklerin oluşması, bireylerde aşırı korku, kaygı, stres ve çaresizlik hissine yol açmaktadır. Ölüm korkusu ile yüz yüze gelmek, virüsle enfekte olmuş bireyleri tedavi etmek, salgın sonucunda yakınlarını kaybetmek, kapatılan sınırlar sebebiyle sevdiklerinden uzak kalmak, günlük rutinlerdeki köklü değişimler bireyler üzerinde etkileri uzun yıllar sürecek travmaya sebep olacaktır. Bu çalışmada da travma sonrası stres bozukluğu, yaşanan koronavirüs pandemisi süreci temelinde ele alınmış ve interdisipliner bir meslek olan sosyal hizmet bakış açısıyla değerlendirilmiştir.
Pandemi Kovid-19 Travma Sonrası Stres Bozukluğu Sosyal Hizmet
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2020 |
Kabul Tarihi | 23 Temmuz 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 1 Sayı: 1 |