Nasreddin Hodja is a Turkish philosopher who have resisted for centuries
with his intelligence and wisdom. Hodja, who has been the symbol of tolerance,
knows how to look at life from the positive side in his anecdotes. Because of
his these characteristics, Halide Edib sent Hoca as the protagonist of Maske ve
Ruh which is her fantasy play to the 21st century’s Aksehir. In this age when
matter is more important than spirit, people are as similar to each other like
the same masks. Halide Edib builded a dystopic world that she created with this
social landscape in which people are increasingly mechanised in Maske ve Ruh. The author who placed
Nasreddin Hodja in the dystopic landscape, compared his ideas with the advanced
intellectual orientations in this century and critized the ideological
orientations that have begun to quickly influence the world through him. The
author tried to remind the values that they had forgotten to a soulless society
also by adding the other names who lived before like Hodja on her play. In this
study, firstly, the location of Nasreddin Hodja in Maske ve Ruh will tried to be located. In this way, the
approachment style to Hodja who came to life hundreds of years after his own
life will have been interpreted. Afterwards, it will be focused on to the
message which the author wanted to give with Maske ve Ruh, and these aspects
that 21st century's Turkey of whose view of life had been changed because of
materialist world order will be discussed.
Nasreddin Hoca zekâsı ve
bilgeliğiyle yüzyıllara direnmiş bir Türk filozofudur. Hoşgörü timsali olan
Hoca, fıkralarında hayata her zaman olumlu tarafından bakmasını bilir. Halide Edib
bu özellikleri sebebiyle Hoca’yı ‘fantezi piyes’i Maske ve Ruh’ta oyunun başkişisi olarak 21.yy. Akşehir’ine
gönderir. Maddenin ruhtan daha çok önemsendiği bu çağda insanlar birbirlerine
‘birörnek’ maskeler kadar benzemektedirler. Halide Edib oluşturduğu bu sosyal
manzarayla Maske ve Ruh’ta insanların giderek makineleştiği distopik bir dünya
kurmuş olur. Kurduğu distopik manzaraya Nasreddin Hoca’yı yerleştiren yazar,
onun fikirlerini bu yüzyılda gelişmiş düşünsel yönelimlerle kıyaslar ve onun
aracılığıyla dünyayı hızla etkisi altına almaya başlayan ideolojik yönelimlerin
eleştirisini yapar. Yazar, aynen Hoca gibi daha önce yaşamış başka isimleri de
oyununa dâhil edip ‘ruhsuz’ bir topluma unuttuğu değerleri anımsatmaya çalışır.
Bu incelemede öncelikle Maske ve Ruh’ta
Nasreddin Hoca’nın bulunduğu yer konumlandırılmaya çalışılacaktır. Bu sayede
kendi zamanından yüzyıllar sonrasında hayat bulan Hoca’nın 21.yy. şartlarında
ele alınış biçimi yorumlanmış olacaktır. Sonrasında yazarın Maske ve Ruh ile vermek istediği mesaj
üzerine odaklanılacak, oyun içinde materyalist dünya düzeni sebebiyle hayata
bakışı değişmiş olan 21.yy. Türkiye’sinin bu yönleri eleştirel bir tutumla ele
alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derleme Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |