Çalışmanın
amacı, Fransız Devrimi’nde yurttaşlık düşüncesinin doğuşunu ve gelişimini
analiz etmektir. Ulus-devlet formunun oluşmasıyla birlikte modern biçimini
kazanacak olan yurttaşlık olgusu, Fransız Devrimi’nin yeni bir halk yaratma
hedefinin bir parçası olarak doğmuştur. Devrim öncesi Fransa’daki toplumsal
katmanların Devrim sonrası yurttaşlık zemininde bir araya getiriliş süreci,
yazının ana gövdesini oluşturmaktadır. Çalışmanın argümanı, yurttaşlık
olgusunun siyasal ve sosyal mücadelelerle genişlediğidir. Bu özellik bugün de
devam etmektedir. Fransız Devrimi’nde temelleri atılan ayrımcılığa ve
imtiyazlara karşı yurttaşlık ekseninde birleşme ve yeni bir yapı kurma
isteğinin günümüz koşullarında devam ettiği söylenebilir. Egemenliğin kaynağını
teokratik zeminden alıp ulusa veren düşünce, Fransız Devrimi’nin bir sonucudur.
Ancak haklardan ziyade sorumluluğa vurgu yapan ve bu sorumlulukları yerine
getirdikçe hakların kazanımını açan yurttaşlık bakışı, kavramın köklerindeki genişletici
düşünceyi daraltıcı biçimde ele almak anlamına gelir. Bu sonuç beraberinde bir
dizi siyasi pratiği de getirir. Farklılıkların bir potada eritilmesi ve bireyi
gündelik pratiklerle çevrilmiş alanda bir unsura ait kılma çabaları, Kıta
Avrupası’ndan başlayarak, tüm dünyada geçerli olmaya başlayan devlet
kontrolünde bir siyasi projeye dönüşmüştür. Devlet dışında sivil bir
inisiyatifin varlığını devlete borçlu olması nedeniyle bireysel ifadenin
gelişememesi, yurttaşlığın edilgen bir konum olarak kurgulanmasının önünü açar.
Modern dönemde “pasif yurttaş” niteliği daha da belirginleşmiştir; böylece
günümüzde siyaset ve yönetim işi daha az sayıdaki aktif yurttaşın uzmanlık ve
teknokratik girişimlerine bağlı kılınmıştır.
Fransız Devrimi Birey-Devlet İlişkisi Yurttaşlık Birey-Devlet İlişkisi Modern Siyasal Düşünce
The aim of the study is
to analyze the origins and development of the idea of citizenship in the French
Revolution. The phenomenon of citizenship, which will obtain its modern form
with the formation of nation-state, was born as part of the French Revolution’s
purpose of creating a new people. The process of uniting the pre-revolutionary
social classes around the concept of citizenship in post-revolutionary France
constitutes the main subject of this study. The primarily argument of the study
is that the phenomenon of citizenship was expanded with political and social
struggles. The desire to unite and establish a new structure in the context of
citizenship against the pre-revolutionary discriminations and privileges is
still valid in today. The idea that gave
the sovereignty from the theocratic ground to the nation was the result of the
French Revolution. However, the idea of citizenship that emphasizes
responsibilities and takes the fulfillment of these responsibilities as a
precondition to obtain rights is a restrictive consideration of the originally
encompassing idea. This result has also brought a series of political
practices. The attempts to melt differences in a pot and to subject the
individuals to a field surrounded by daily practices in continental Europe have
turned into a state-controlled political project around the globe.
Underdevelopment of individual expression due to the dependency of civil
initiatives the state paves the way to the consideration of citizenship as a
passive subject. The passive character of citizenship in the modern era has
become more evident. Today, the politics and government are based on the
expertise and technocratic initiatives of fewer active citizens.
French Revolution Citizenship Individiual-State Relations Modern Political Thought
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Derleme Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 10 Ağustos 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 21 |