Almanya’da 1964 yılından itibaren göçmenlerin ana dillerinde yayınlar yapılmaya başlanmıştır. Bu yayınlar, 1980’lerin sonunda daha da genişlemiştir. Özellikle 1990’lı yıllardan itibaren özel televizyon kanallarının yayın hayatına başlaması ile birlikte çok seslilik ilkesinin egemen olduğu bir döneme geçilmiştir. Sınırların ötesine yapılan televizyon yayınları sayesinde geniş kitlelere aynı anda seslenebilme fırsatı elde edilmiştir. Böylece birbiri ardına açılan ve yayın hayatına başlayan özel kanallar, televizyon yayıncılığı alanına birçok yenilik getirmiştir. Avrupa’da yaşayan göçmen Türklere televizyon aracılığı ile uzatılan el, Türk toplumu içinde yankı bulmuş ve bir arz talep ilişkisi oluşturacak şekilde her kuşaktan insanın Türkçe işitme ve Türkiye’den haber alma ihtiyacını karşılamaya başlamıştır. Öyle ki Türkçeyi televizyondan öğrenen bir kuşağın doğmasını sağlamıştır. Bu araştırmada da kendi dilleri ve kültürlerini yaşatma ve Türkiye ile olan bağlarını sürdürme açısından önemli yer tuttuğu düşünülen Türkçe televizyon yayınları ve Türkçe hakkında, Avrupalı Türklerin görüşlerini ortaya koymak amaçlanmıştır.
Bir tür olgu bilim araştırması olan çalışma kapsamında Avrupa’nın çeşitli ülkelerinde yaşayan 38 Türk göçmen ile görüşülmüş ve bu görüşmeler incelenerek Türk televizyon kanallarının ana dili olarak Türkçe ediniminde ve Türk kültürünün geleceğe aktarılmasına ilişkin rolünün belirlenmesine çalışılmıştır. Beş tema etrafında toplanan bulgular ışığında Türkçenin ve Türk kültürünün geleceğe aktarılmasında Türkçe televizyon kanallarının katkısını yadsınmamakla birlikte daha nitelikli programların hazırlanması gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Türkçe, Televizyon, Göçmen, Ana Dili, Kültür
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 11 Nisan 2016 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Cilt: 20 Sayı: 3 |