Göç kavramı, insanların tek başlarına veya gruplar halinde bir ülkeden veya bir bölgeden, kalıcı olarak başka bir ülke veya bölgeye taşınmaları demektir. Yani buradaki husus kalıcı bir oturum değişikliğidir. Söz konusu yer değişikliği ülke içinde gerçekleşebileceği gibi ülke dışına da olabilir Bu noktada önemli olan husus, göç mesafesinin yakınlığından ziyade, siyasal ve ekonomik ilişkiler bağlamında kalıcı bir taşınmanın gerçekleştirilmesidir. Bu yönüyle yurt içi göçmenlik, taşra insanının büyükşehirlere taşınması, gecekondulaşma, gettoların oluşması ayrıca araştırılması ve çözülmesi gereken önemli bir insani, ekonomik ve sosyo-kültürel sorundur. Günümüzde gelişmiş birçok batılı ülkenin en önemli temalarından birisi, göçmen nüfus ile yerli halkın uyum içinde birarada yaşamalarının teminidir. Bunun adı entegrasyondur. Birlikte yaşamanın bir sonucu olarak “çok kültürlülük” ve “çifte vatandaşlık” gibi kavramlar ortaya çıkmıştır. Göçmen kökenliler, yani göçmenler ve göçmen çocukları, göç veren ve alan ülkeler arasında mekik dokuyan hareketli, birden çok aidiyet bağı kuran bireyler olarak karşımıza çıkmaktadır. Araştırma, Viyana’da ikamet eden Türk Kökenli Avusturya’lıların sosyal yaşadıkları ülkeye olan aidiyetlerini ve entegrasyon düzeylerini değerlendirmek üzere gerçekleştirilmiştir. İlk kısmında Viyana’da yaşayan avusturya’lı Türklerin sosyo-demografik özelliklerini ölçmeye yönelik demografik sorular sorulmuştur. İkinci kısımda ise muhatapların sosyal aidiyet algısını ölçmek için uzman görüşüne başvurulmuş ve bu kapsamda uzmanlara açık uçlu sorular yöneltilmiştir. Açık uçlu soruların analizi ise her bir sorunun teker teker incelenmesi suretiyle gerçekleştirilmiştir. Bu nedenle bu çalışmada nitel araştırma teknikleri kullanılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Nisan 2021 |
Gönderilme Tarihi | 18 Mayıs 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 26 Sayı: 1 |