Beşeri sermaye işgücünde bulunan bilgi, beceri, yetenek, deneyim, zeka, eğitim vb. niteliklerin stokudur. Dolayısıyla beşeri sermaye işgücünün kalitesini ve ekonomik değerini simgeler. Ekonomik büyüme, ülke ekonomisinde üretilen mal ve hizmetlerin zaman içinde artmasıdır. Diğer bir ifadeyle ekonomik büyüme halkın refah düzeyindeki artışı simgelemektedir, bu yüzden sürdürülebilir ekonomik büyüme, ülkelerin öncelikli hedefleri arasında yer almaktadır.
2. Dünya Savaşı’ndan sonra özellikle bilimsel ve teknolojik gelişmeler dünyayı bir değişim sürecine sokmuştur. Bu değişim sürecinde buluş ve icatların ekonomik getirileri, eğitim ve bilginin önemini ortaya çıkarmıştır. Böylece beşeri sermayenin önemi anlaşılmış ve büyüme modellerine dahil edilmiştir.
Beşeri sermaye birikiminde eğitim; bireylerdeki bilgi, beceri birikimi ve yeteneklerin geliştirilmesinde, sağlık ve beslenme olanakları bireylerin fikren ve bedenen sağlıklı olmalarında etkili olmaktadır. Bu yüzden beşeri sermaye ve ekonomik büyüme üzerine yapılan ekonometrik analizlerde, beşeri sermaye ekseriyetle eğitim ve sağlık parametreleriyle temsil edilmektedir. Bu çalışmada 1945-2016 döneminde Türkiye'deki ekonomik büyüme ile beşeri sermaye arasındaki uzun dönemli ilişki ARDL sınır testi ile incelenmiştir. Beşeri sermaye, eğitim ve sağlık endeksleriyle temsil edilmiştir. Eğitim endeksi, ilköğretim, orta öğretim ve yüksek öğrenimdeki öğrenci sayılarından, sağlık endeksi hekim, eczacı ve hasta yatağı sayılarından oluşmaktadır. Ampirik analiz neticesinde ekonomik büyüme üzerinde eğitim endeksinin olumlu yönde etkisi olduğu, sağlık endeksinin ise etkisi olmadığı tespit edilmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 11 Nisan 2021 |
Gönderilme Tarihi | 5 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 26 Sayı: 1 |