Kültür eksenli kentsel dönüşüm politikalarının bir parçası olarak müze kavramı yapı sınırından kente yayılmış ve kentsel dönüşümün önemli bir bileşeni haline gelmiştir. Müzeleşme olarak adlandırılan bu dönüşümün sonucunda; kentsel alanların bazı nitelikleri kasıtlı olarak öne çıkartılıp, korunup, sunulurken; diğer nitelikleri ihmal edilmiştir. Bu nedenle müzeleşme, çoğunlukla yaşayan bir kent parçasının turistlere yönelik kurgulanmış bir sahne olmasına neden olur. Günümüzde, kültürün somut ve somut olmayan pek çok özelliği müzelerde sunulmakta, terkedilmiş yapıların çoğu müzeye çevrilmekte ve tarihi alanlar müze alanları veya açık hava müzelerine dönüştürülmektedir. Türkiye göz önüne alındığında ise; Sultanahmet Bölgesi, Aya İrini’nin 1846’da sergi mekânı olarak düzenlenmesinden günümüze kadar, kent ölçeğinde değişen müzeleşme yaklaşımlarının izlendiği en önemli alanlardan biridir. Bu bağlamda makale, Sultanahmet Bölgesi üzerinden müzeleşmenin yapı sınırlarından çıkıp kente nasıl yayıldığı ve değişen ideoloji ve kültür politikalarıyla geçmişin müzeleşme yoluyla kent formunda yeniden nasıl oluşturulduğu ve kavramsallaştırıldığını tartışmaktadır.
Müzeleşme Kültür Eksenli Kentsel Dönüşüm Sultanahmet Bölgesi İstanbul Tarihi Yarımada
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 17 Eylül 2020 |
Gönderilme Tarihi | 25 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 |
Bu sistemin içeriği ve TÜBA-KED'de yayınlanan tüm makaleler "Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0" altında lisanslanmıştır.