Takılar, geçmişten günümüze insanların farklı amaçlar doğrultusunda kullandıkları ve farklı anlamlar yükledikleri maddi kalıntılardır. Takılar yapıldıkları dönemlerdeki insanların inançlarını, kültürlerini, sosyal ilişkilerini ve hatta kullanmış oldukları teknolojilerin tanımlanabilmesini sağlamaktadır. Erken dönemlerde doğadaki hazır malzemeleri kullanarak yapılan takılar madenlerin keşfi ve teknolojinin ilerlemesi ile yerini değerli madenlere, taşlara ve alternatif malzemelere bırakmıştır. Bu değişimi görebilmek amacı ile Diyarbakır Arkeoloji Müzesi‘ne satın alma ve müsadere yolu ile kazandırılmış olan altın takı ve takı parçaları incelenmiştir. Eserler sistemli kazılar sonucu bulunmadığı ve bulundukları konteksin belli olmaması nedeniyle tarihlendirilememiştir. Bunların yanı sıra arkeometrik olarak da altın eserlerin tarihlendirilmesine dair bir yöntem bulunmaması nedeniyle çalışma kapsamındaki takıların tarihlendirilmesinde ulusal ve uluslararası takı katalogları, takılar üzerine yazılmış makale ve tezler incelenmiştir. Bu incelemeler sonrası takıların olası tarihlerinin belirlenmesi görsel karşılaştırmalar sonrası yapılmıştır. Altın takı ve takı parçalarının görsel tanımlamaları yapıldıktan sonra P-EDXRF (portatif Enerji Dağılımlı X-Işınları Floresans) Spektrometresi ile kimyasal kompozisyonları tespit edilmiştir. Böylelikle takılar içerisindeki altın oranının dönemsel olarak nasıl değişim gösterdiği anlaşılmaya çalışılmıştır. Bu çalışmada 17 adet altın eser tanıtılıp analiz sonuçları yorumlanmıştır. Analizler sonucu genel kimyasal kompozisyona bakıldığında eserlerde altın+gümüş ve altın+gümüş+bakır içeriği tespit edilmiştir. Bu alaşımların içerikleri dönemsel olarak da karşılaştırılınca Roma Dönemi öncesi takılarda altın içeriğinin Roma Dönemi takılarına oranla daha düşük olduğu ve eserlerin çoğunluğunun elektrum olduğu tespit edilmiştir. Antik dönem altın üretim teknolojisinin altın elementi ve altın oranın düşürüldüğü alaşımlarda ise gümüş ile birlikte kullanılarak eser üretildiği anlaşılmıştır. Bu geleneğin altın üretiminin başladığı M.Ö. 2800’den ve altın ve gümüşün ayrıştırılmasının öğrenildiği Lidya Dönemi M.Ö. 7.yy ve sonrası eserlerle genel olarak örtüştüğü anlaşılmıştır.
Jewelry is a material relic that people have used for various purposes and assigned various meanings to from the past to the present. Jewelry allows us to identify people's beliefs, cultures, social relationships, and even the technologies they used during the time they were made. With the discovery of mines and the advancement of technology, jewelry made from ready-made materials found in nature in the early periods has been replaced by precious metals, stones, and alternative materials. Gold jewelry and jewelry pieces acquired through purchase and confiscation have been examined at the Diyarbakir Archaeological Museum to observe this change. The artifacts cannot be dated because they have not been discovered through systematic excavations and the context in which they had been discovered is unidentified. Furthermore, because there is no method for archaeometrically dating gold artifacts, national and international jewelry catalogues, articles, and theses written on jewelry have been studied in the dating of jewelry covered by the study. Following these reviews, visual comparisons have been used to determine the possible dates of the jewelry. The chemical composition of the gold jewelry and jewelry pieces has been determined using the Portable Energy Dispersive X-ray Fluorescence spectrometer (P-EDXRF) after visual descriptions of the gold jewelry and jewelry pieces have been made. It has been attempted here to comprehend how the gold ratio in jewelry changes on periodically basis in this study, 17 gold artifacts have been introduced, and the analysis results have been interpreted. When the overall chemical composition of the artifacts has been examined, gold + silver and gold + silver + copper content has been determined as a result of the analysis. The gold content in pre-Roman jewelry has been lower than in Roman jewelry, and the majority of the artifacts have been electrum, according to periodic comparisons of the contents of these alloys. It was acknowledged that in ancient gold production technology that artifacts have been produced by using the element of gold and alloys in which the ratio of gold was reduced together with silver. This tradition is found to be coincided with the artifacts after 2800 BC, when gold production began, and the Lydian Period (7th century BC and later), when the separation of gold and silver has been discovered.
Archaeometry Diyarbakır Museum Copper Gold Jewelry Metal P-EDXRF Silver
Birincil Dil | İngilizce |
---|---|
Konular | Kültürel çalışmalar |
Bölüm | Research Article |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2021 |
Gönderilme Tarihi | 8 Nisan 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Bu sistemin içeriği ve TÜBA-KED'de yayınlanan tüm makaleler "Creative Commons Attribution-NonCommercial-NoDerivatives 4.0" altında lisanslanmıştır.