Divan
şairi sosyal hayata, çevreye, tabiata,
doğa olaylarına dair çevresinde gördüğü her şeyi kendi birikimi çerçevesinde
şiirine yansıtmıştır. Yani şair sosyal hayata dair çevresinde gördüğü abdal,
dilenci, sergeşte gibi kimseleri ve onların kıyafetlerini; eğlence meclislerini ve bu meclislerin testi,
şarap, rakkas, def gibi unsurlarını; ciltçilik ve kitap süslemenin şemse,
altın, tas gibi araçlarını estetik bir şekilde şiirinde işlemiştir. Bunun yanı
sıra gökyüzü, gezegenlerin hareketi, yıldızlar ve bu unsurların insanlar
üzerindeki etkileri de divan şairinin muhayyilesinde bulduğu karşılıklar
vasıtasıyla şiire aktarılmıştır. Dolayısıyla söz konusu kozmik unsurların
ulaşılmazlığı, parlaklığı, hareketi, işlevi gibi birçok yönü ile şairin
hayatına dair hemen her şeyi şiirlerde kaynaşmış bir şekilde görmek mümkündür.
Böylelikle gazellerin temel konusu olan sevgili ve sevgilinin güzellik
unsurları (yüz, yanak, alın, kaş, saç, ben…) anlatılırken kozmik kavramlar,
hemen her divan şairi için önemli bir ilham kaynağı olur. Bu düşünceden
hareketle divan şairinin hayal gücünü
besleyen temel kaynaklardan birinin gökyüzü gözlemleri ve bu gözlemlerin
içselleştirilerek şiire aktarılması olduğu söylenebilir. Şairin kozmik
unsurlara yüklediği anlamları ve bakış açısını tespit etmek de divan şiirinin
daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacaktır. Biz de bu düşünceden yola çıkarak
Revânî’nin gazellerinde “felek” kavramının kullanım özelliklerini incelemeye
çalıştık.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 22 Temmuz 2019 |
Kabul Tarihi | 16 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Sayı: 46 |