Bilinç dışı ögelerin, bireyin zihinsel süreçlerine olan etkisini ortaya koymak amacıyla ortaya çıkan psikanaliz, bastırılmış duygu ve istekleri sorgulaması bakımından modern sanat ve edebiyatın çatışma ögelerinden biri olarak kullanılır. İnsanın insanı ve kendini anlama çabasının bir ürünü olarak değerlendirilebilecek psikanaliz; “rüyalarda arzu doyumu, bilinç dışı zihinsel süreçlerin yaratma edimine etkisi” gibi ilkeleri dolaysıyla bir yandan edebiyat alanında yoğun ilgi görmüş, öte yandan yoğun eleştirilere maruz kalmıştır. Sigmund Freud’un tıp literatürüne kazandırdığı Oedipus ve Elektra kompleksleri, bu eleştiri ve tartışmaların odak noktasında yer almaktadır. Kız çocuklarının babaya duyduğu aşırı düşkünlük ve anneyi rakip olarak görmeleri şeklinde özetlenebilecek “Elektra kompleksi”, modern dünya romanında, çeşitli izleklerin alt başlıklarından biri olarak kullanılmaktadır.
Bu çalışmada psikanaliz ve Elektra kompleksinin edebiyat alanındaki sınırlılıkları ve etki düzeyleri “Babalar ve Kızları” romanı üzerinden irdelenecektir. Kahraman anlatıcı konumundaki roman karakterinin, bastırılmış duygularının rüyalarla ilişkisi, rüya metaforunun edebî eserdeki misyonu ve rüyaların kurmacadaki örtük görevi yine Elektra kompleksi üzerinden değerlendirilecektir. “Sanatçı neden yaratır?” sorusu, kahraman anlatıcının içsel çatışmalarından yola çıkılarak yanıtlanmaya çalışılacaktır.
Yönlendirmeleri ve katkıları dolayısıyla değerli hocam Doç. Dr. Mehmet Güneş'e teşekkürü borç bilirim.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 13 Aralık 2022 |
Gönderilme Tarihi | 21 Eylül 2022 |
Kabul Tarihi | 15 Kasım 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Sayı: 52 |