Türkiye ve dünyada artan enerji ihtiyacı ve giderek azalan petrole dayalı enerji kaynakları ile beraber sürdürülebilir bir kalkınmanın sağlanabilmesi için yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımı da büyük önem azanmaktadır. Hidroelektrik enerji, güneş enerjisi, dalga enerjisi ve rüzgâr enerjisi en önemli yenilenebilir enerji kaynaklarındandır. Hidroelektrik enerji; temiz ve yenilenebilir olması, çevreyi ve iklimi olumlu yönde etkilemesi, işletme ve bakım masraflarının az olması, uzun ömürlü olması ve en önemlisi ulusal olması sebebiyle ülkemize güvenli bir enerji arzı sağlamaktadır. Özellikle son yıllarda, yenilenebilir enerji kaynaklarından hidroelektrik üretiminin toplam elektrik enerjisi üretimi içerisindeki önemi giderek armaktadır. 1950’de toplam elektrik üretiminin % 3.8’i hidrolik kaynaklardan sağlanmakta iken, 2018 yılında bu değer % 19.7’ye kadar ulaşmıştır.
Alternatif hidrolektrik santraller, temiz enerjiler içeresinde, günümüzde kurulumu en kolay, sürdürülebilirliği en fazla ve işletim maliyeti en düşük olanlardandır. Bu çalışmada, öncelikle Türkiye’de özellikle belediyelerin işletiminde bulunan içme suyu barajlarının hidroelektrik potansiyelleri incelenmiştir. Türkiye’de 2018 yılı sonu itibariyle işletmede olan 644 adet hidroelektrik santralin toplam kurulu gücü 28.423 MW ve ortalama yıllık üretimi ise 99.1 milyar kWh olup, bu değer toplam geliştirilen potansiyelin yaklaşık %55’ine denk gelmektedir. Hidroelektrik santrallerin tasarım düşüsü olarak baraj rezervuarının ortalama su seviyesi alınmış ve tesisin tasarım debisi ise barajın yıllık temin ettiği su miktarından hesaplanmıştır. Örnek bir çalışma olması açısından, Zonguldak Kızılcapınar Barajı ve su arıtma tesisi ayrıntılı olarak incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Haziran 2020 |
Gönderilme Tarihi | 18 Mart 2020 |
Kabul Tarihi | 24 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 4 Sayı: 1 |