1526 Mohaç Meydan Muharebesi ile birlikte Macar Krallığı yıkılarak ülke toprakları üç parçaya ayrılmıştır. Bu vasıtayla bağımsız Macar diplomasisi de ortadan kalkmıştır. Osmanlı vasallığında vücuda gelen Erdel Hükümdarlığı’nda ise bir dışişleri geleneğinin oluşturulamamasının yanı sıra kuruluş şekli itibariyle Orta Çağ Macar hariciye düzeni de temel alınamamıştır. Lakin XVII. yüzyılda, Avrupa’da Habsburg varlığına karşı baş gösteren uluslararası örgütlenmeler Osmanlı İmparatorluğu’nun teamülleri çerçevesinde, Erdel Hükümdarlığı’nın hariciyesindeki değişimin önünü açmış ve bu sahaya belli bir esneklik kazandırmıştır. Dolayısıyla Macar Krallığı’nın tarihsel sürekliliğini yitirmesi sonucunda Avrupa ülkelerinde kurumsallaşan diplomasiye karşılık Erdel’de, bu alandaki yapılanma yaklaşık yüz yıllık bir gecikmenin ardından, ancak Gábor Bethlen zamanında gerçekleşmiş ve söz konusu tahavvül pek çok devletin takip ettiği üzere İtalyan usulü temel alınarak ihdas edilmiştir. Devir itibariyle artık Erdel elçilerinin yetki alanları, görevleri ve maaşları gibi hususlar kesinlik kazanmış; kendilerinden bulundukları ülkenin politik beklentileri, ekonomik ve askeri durumu, Avrupa’daki diğer ülkelerle olan ilişkileri gibi konularda raporlar hazırlamaları istenmiştir. Bu çerçevede, Erdel hariciyesinin temel nitelikleri ele alınarak Osmanlı İmparatorluğu’na bağlı hükümdarlığın diplomasi alışkanlıklarının yansıtılması, Bâb-ı Âli ile tesis ettiği siyasi ilişkinin arka planının tetkik edilmesi ve başta Otuz Yıl Savaşları olmak üzere Gábor Bethlen zamanında Avrupa’da edindiği dönemsel hareket alanını ne şekilde kullanabildiğinin gösterilmesi; esas itibariyle ahdnâmelerle Osmanlı toprağı addedilen Erdel’in hangi ölçütlerle bu özelliğini sürdürdüğünün incelenmesi, çalışmanın temel kapsamını teşkil etmektedir
The Battle of Mohács, which took place in 1526, resulted in the collapse of the Hungarian Kingdom and divided the country into three parts. In this way, the independent Hungarian diplomacy has also come to an end. The Medieval Hungarian system of foreign affairs was not taken as a basis in the Principality of Transylvania, which was founded under the vassalage of the Ottoman, in addition to being unable to establish a tradition of foreign services. Yet, in the 17th century, the international organizations, which was formed against the existence of Habsburg, cleared the path for the transformation in the foreign services of the Principality of Transylvania, within the context of the practices of the Ottoman Empire, and provided a certain level of flexibility to this field. Thus, despite the institutionalization of diplomacy in European countries after the Hungarian Kingdom's losing their historical continuity, this reconstruction in Transylvania could take place during the time of Gábor Bethlen, after a delay of nearly a century, on the basis of Italian style, as most of the states also followed the same path. Afterwards, the jurisdiction areas, the duties and the salaries of the diplomats of Transylvania were identified, and they were asked to report on the issues such as the political expectations of the country that they work in, their economic and military status, and their relations with other European countries. In this framework, in the study, considering the basic qualifications of the Transylvanian foreign affairs, we aim to discuss the reflection of the diplomatic habits of this Principality, which was dependent to the Ottoman Empire with the examination of the background of the political relation established with the Bab-i Âli Sublime Porte of Ottoman Empire , and show how their periodical area of movement in Europe was used during the time of Gábor Bethlen, in particular at the time of The Thirty Years' War. In addition, the main context of the study was laid on examining how or to which extent Transylvania, regarded as an Ottoman land according to the ahdnâmes treaties maintained these characteristics
Ottoman Habsburg Transylvania diplomacy diplomat kethüda deputy
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Ocak 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 35 |