Bir edebî eserde en önemli iki özellik, özgünlük ve güvenirliktir. Özgünlük aynı zamanda güvenirliği de beraberinde getirir. Sözde, özgünlük demek; daha önce söylenmemiş bir sözü söylemek ya da söylenen sözü sanat dairesi içinde yorumlayarak farklı biçimde söz alanına çıkarmaktır. Diğer bir ifadeyle eserin özgünlüğünü sağlayacak olan şeyin sanat dünyasına yeni bir şey katması, daha önce söylenmemiş olanı söylemesidir. Özgün edebî eser bu özelliklerdeki sözlerin bütünüdür. Bununla birlikte edebî eserlerde benzerlikler olabilmektedir. Şair, eserine vücut verirken örnek aldığı eser(ler) olabilir. Nitekim adaptasyon, iktibâs, nakîza, nazîre, taklîd, tazmîn gibi edebî sanatlar bunun sonucunda ortaya çıkmış ve sanat değeri taşımışlar; ait oldukları esere güzellik ve değer katmışlardır. Bu benzerlikler arasında intihâl ayrıca dikkat çekmiştir. Çünkü intihalde “aşırma” vardır. Bu çalışmanın girişinde benzerliklerle ilgili bazı terimlerin izahı yapılmıştır. Daha sonra edebî eserlerde benzerlik konusu işlenmiştir. Ardından Hacı İzzet Paşa’nın Mirâc-ı Fahr-i Âlem ile İsmail Hakkı Bursevî’nin Miraciye’si arasındaki ilgi / benzerlik araştırılmış ve sonuçlandırılmıştır.
Miraç mirac-nameler Türk edebiyatında miraç Hacı İzzet Paşa’nın Mi‛râc-ı Fahr-i Âlem’i İsmail Hakkı Bursevî’nin Miraciye’si
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Teori |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 21 Aralık 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 24 Aralık 2024 |
Gönderilme Tarihi | 27 Kasım 2024 |
Kabul Tarihi | 12 Aralık 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 5 Sayı: 2 |