During the Soviet Union Period, Turkmen Literature’s each period of ten years had been thought of as a major period: The literature of 1920s was the beginning of the transition to the new Turkmen literature, the literature of the 1930s was thought of as a period of collectivism and the literature of the 1940s was the time of the Second World War and after the war, it was the time of development, industry and agriculture. However, Turkmen’s rich literary history resting on oral history has not been taken into consideration. This attitude of Soviet Union can be related to the planned policy of unwillingness of the integration of large Turkmen population, which have common past ties and roots. If we think of historical literary accumulation as a base for the history to survive, then it is clear that the limitation of literary history by certain periods and calling those periods that they would like to hide as the period of darkness not only stops the people to rely on those texts as a means of establishing links to their past but also stops them to overview their present state. However, after 1980s, with the period of restructuring, literature has also been re-evaluated. As a result of restructuring in literature, national history, national consciousness and national life have begun to be seen in literary texts.
Turkmen literature the pre-independence literature restructuring post-independence literature the new generation.
Sovyetler Birliği döneminde her on yılın bir büyük dönem olarak değerlendirildiği Türkmen Edebiyatı’nda 20’li yılların edebiyatı yeni döneme geçiş edebiyatı, 30’lı yıllar kolektivizm, 40’lı yıllar İkinci Dünya Savaşı, sonrası ise kalkınma, sanayi, tarım olarak adlandırılmış, ancak Türkmenlerin sözlü geçmişe dayanan zengin edebiyat tarihleri bu tasnifin dışında tutulmuştur. Bu tavır, -Sovyetler Birliği döneminde -planlı bir politikanın sonucu olarak- ortak köklere ve geçmişin birikimine vurgu yapan bağların kesilmesi ve böylece Türkmen toplumunda büyük bir parçalanmanın ve dağılmanın yaşatılmak istenmesiyle ilgilidir. Geçmişe ait edebi birikimin toplumun içinde yaşadığı dünyada yitip gitmemesi için tarihselliğini sağladığı düşünüldüğünde, edebiyat tarihinin belirli dönemlerle sınırlandırılarak, görülmesi istenmeyen kısmının karanlık çağ olarak gösterilmesi, toplumun bu metinlere tutunarak, onlar aracılığıyla geçmişiyle bağ kurması ve bugünü anlamlandırmasının da yolunu kapatmıştır. Ancak 1980’li yıllardan sonra yeniden yapılanma dönemiyle birlikte edebiyatta yeni bir yapılanma başlamış ve yeniden yapılanmanın önce edebiyat metinlerde kendisini göstermesiyle, edebiyat metinlerinde milli tarih, milli bilinç, milli hayat işlenmeye başlamıştır.
Türkmen Edebiyatı bağımsızlık öncesi edebiyat yeniden yapılanma bağımsızlık sonrası yeni nesil.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Dili ve Edebiyatı (Diğer) |
Bölüm | BAĞIMSIZLIKLARININ 20. YILINDA TÜRK CUMHURİYETLERİ |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2011 |
Gönderilme Tarihi | 20 Temmuz 2011 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2011 Cilt: 15 Sayı: 15 |