The introduction of the Baghdad railway project intensified German-Turkish relations and led to a brotherhood of arms WW1. Towards the end of the 19th century and the beginning of the 20th century the German-Turkish relations were based on a military and political fundament. But the people themselves knew little about each other. Only the accounts of travelling German officers could provide an overall view. At the same time Karl May wrote his famous Orient cycle from which can be assumed that it has been written without any experience of Orientalism. Karl May, who was highly respected and read by the younger generation and politicians, created a milestone in German literary history. His books have been printed as bestsellers. They not only provide a representation of the people of the Orient and of Islam, the local customs, and the cities; also Christianity and the self-representation of the Occident can be found, as well as comparisons between both cultures.
The stereotypes produced by Karl May were probably a product of his fantasy, but also quite popular among young German readers at that time. The book From Baghdad to Istanbul provides information about the Ottoman area and was therefore in the eyes of German readers relevant for a representation of the other (Orient) and of the self Occident).
Die deutsch-türkischen Beziehungen intensivierten sich mit dem Beginn des Bagdadbahn-Projekts, das der imperialistischen Politik Kaiser Wilhelms II. dienen sollte, und führten schließlich bis zu der “Waffenbrüderschaft” im Ersten Weltkrieg. Diese Beziehungen, die gegen Ende des 19. Jahrhunderts ihren Höhepunkt erreichten, konnten aber die Volksschichten beider Seiten nicht erreichen. Informationen über die Türken konnten damals nur den Reiseberichten deutscher Offiziere entnommen werden. Zu dieser Zeit publizierte Karl May, der selbst niemals im Orient gewesen war, seinen Orientzyklus. Seine Werke, die von Jugendlichen, Geistigen und Politikern gelesen wurden, gelten noch heute zu den meist verkauften Büchern in der deutschen Literatur. Aus diesem Grund ist der Orientzyklus einer Interpretation wert, da es nicht nur Informationen über den Menschen des Orients selbst übermittelt, sondern auch über den Islam im Osmanischen Reich, die Riten und Sitten, die sozio-ökonomische Lage und die Städte berichtet, sowie einen Vergleich zwischen dem Orient und dem Okzident bzw. dem Islam und dem Christentum herstellt. Das Werk Von Bagdad bis Stambul spielt in der Zeit des Osmanischen Reiches und war in den Augen der deutschen Leser für die Rezeption von Selbst- und Fremdbild relevant.
İmparator II. Wilhelm’in emperyalist politikasına hizmet etmesi için hayata geçirilen Bağdat Demiryolu Hattı projesiyle yoğunluk kazanan Türk-Alman ilişkileri bu tarihten sonra silah kardeşliğine dek uzanmıştır. Her ne kadar 19. yüzyılın sonu ve 20. yüzyılın başlarında Türk-Alman ilişkileri siyasi ve askeri düzlemde en üst düzeye ulaşmış olsa da iki halk birbirine yaklaşamamış ve birbirini tanıyamamıştır. O dönemin Türk toplumuna ilişkin ilk ve genel izlenimler ancak Alman subaylarının seyahatnameleri ile mümkün olabilmiştir. Aynı dönemde şark coğrafyasında hiç bulunmamış olan Karl May meşhur şark dizisini (Orientzyklus) kaleme alır. Kendi döneminde özellikle genç okuyucular, hatta politikacılar tarafından da okunan Karl May olağanüstü bir baskı sayısına ulaşarak Alman edebiyat tarihinde önemli bir yer edinmiştir. Birkaç cilt halinde yazılmış olan şark dizisi, birçok açıdan öneme sahiptir. Şark insanının çok yönlü tasvirlerinin yanı sıra Osmanlı İmparatorluğu sınırları içinde İslam dini, yerel gelenekler, şehirler ve sosyo-ekonomik durum hakkında görüşlere yer vermekle kalmaz, aynı zamanda Şark ile Batı’yı, İslam ile Hristiyanlığı da karşılaştırdığından kültürel bir bilgi aktarımına da hizmet etmiştir. Von Bagdad nach Stambul (Bağdat’tan İstanbul’a) adlı eseri o dönem Osmanlı topraklarında geçmektedir. Alman okurunun gözünde kendini ve yabancı olanı algılama konusunda son derece önem taşıyan bu eser Batı’nın gerek olumlu gerekse olumsuz Şark alımlaması için bir örnek teşkil eder.
Birincil Dil | Almanca |
---|---|
Konular | Alman Dili, Edebiyatı ve Kültürü |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Aralık 2014 |
Gönderilme Tarihi | 25 Temmuz 2014 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2014 Cilt: 21 Sayı: 21 |