Ölüm, yaşamsal fonksiyonların yitimidir/ sona ermesidir. Ölüm bir değişimdir, yaşamın sonu olarak anlaşılır ve tanımlanır. Ölüm hemen her bilim dalında ele alındığı gibi sosyolojinin de sorunsal bir alanı olmuştur. Çalışmada, sosyolojik bakış açısında ölümün nasıl ele alındığı temel sorusundan hareket edilmiştir. Ölümü, biyolojik tanımın ötesinde sosyal olarak tanımlama çabası içinde bulunan sosyolojik yaklaşımların, hangi odaklar üzerinden ölüme ilişkin kuramlarını geliştirdikleri açımlanmak istenmiştir. Bu bağlamda, çalışmada ölümün sosyal anlamı hem üç temel sosyolojik yaklaşımdaki (yapısal işlevselci, çatışmacı ve sembolik etkileşimci yaklaşımlar) hem de çağdaş bir yaklaşım olarak kabul edilen “ölümün inkârı tezindeki” ölüme ilişkin tartışma noktalarıyla sistematik olarak ele alınmıştır. Çalışmanın bu şekilde ele alınışının temel hedefi, uzun bir süredir batıda irdelenen ancak ülkemizde sosyoloji alanında daha az sıklıkla rastlanılan ölümün sosyal tanımı ve tartışılma noktalarını içeren çalışmalar açısından literatüre katkı sağlamaktır. Bir diğer bağlantılı hedef de, ölüm olgusunun sosyal boyutuna, gerek kuramsal gerekse uygulamalı araştırmalara odak oluşturabilmeleri bağlamında dikkat çekebilmektir.
Ölüm ölüm sosyolojisi yapısal işlevselci yaklaşım çatışmacı yaklaşım sembolik etkileşimci yaklaşım ölümün inkârı tezi
Bölüm | Makaleler |
---|---|
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 1 Haziran 2008 |
Gönderilme Tarihi | 30 Eylül 2017 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2008 Sayı: 8 |