Mekân, edebiyat açısından tahmin edilenden çok daha fazlasını barındıran bir kavramdır. Edebî metnin arkasında bir dekor olmakla kalmayıp metnin yazıldığı döneme ve kahramanların iç dünyalarına ışık tutmak gibi önemli bir görevi de üstlenir. Çünkü zaman içerisinde hem kişi yaşadığı mekâna benzemeye hem de mekân barındırdığı kişiye dönüşmeye başlar. Değişen mekânlardan yola çıkılarak yapılacak tip değerlendirmesi, toplumdaki sosyal değişimin de ipuçlarını verecektir. Türk edebiyatına Tanzimat’la giren “İstanbul beyefendisi” kimliği, bu değişimin görülebileceği en somut örneklerden bir tanesidir. Çünkü topluma dalga dalga yayılan sosyal değişimin ilk dalgasında yer alır. Bu çalışmada, Türk edebiyatında “İstanbul beyefendisi” olarak nitelendirilen tipin, Tanzimat, Servet-i Fünun, II. Meşrutiyet, Milli Edebiyat, Cumhuriyet Dönemi ve 1980 sonrası Türk romanındaki toplumsal değişimi ve dönüşümü izlenmeye çalışılacaktır. Her dönemden, olayların İstanbul’da geçtiği en az bir roman seçilmiştir. Romanlarda ölçüt kabul edilecek ana mekân ise ev olacaktır. Bu bağlamda, Ahmet Mithat Efendi’nin Felâtun Bey'le Râkım Efendi, Halit Ziya Uşaklıgil’in Aşk-ı Memnu, Mithat Cemal Kuntay'ın Üç İstanbul, Yakup Kadri Karaosmanoğlu’nun Kiralık Konak, Halide Edip Adıvar’ın Sonsuz Panayır adlı romanları bağlamında “İstanbul beyefendisi”nin başkalaşımı, mekân-insan ilişkisi çerçevesinde yalı-köşk-konak-apartman-gecekondu çizgisi boyunca tespit edilmeye çalışılacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 16 Aralık 2016 |
Gönderilme Tarihi | 28 Kasım 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2016 Sayı: 25 |