XIX. yüzyıl başlarından
itibaren siyasi ve millî çarpışmalara sahne olmuş Kuzey Doğu Anadolu ve Batı
Kafkasya’nın bir bölümünü kapsayan bölge, Osmanlı sınırları içerisinde büyük
bir âşık mektebini oluşturmaktaydı. 93 harbinden sonra büyük güçler arasında
siyasi sınırlar yeniden belirlenirken bu savaştan yenilgiyle çıkan Osmanlı
Devleti, bölgeyi Ruslara bırakmak zorunda kaldı. Ruslar bundan sonra millî
denge kurmak ve Ruslaşma, Hristiyanlaşma amacıyla bölgeye Hahol, Duhabor,
Malokan icmalarını; Alman, Eston, Yunan, Ermeni, Yezidi, Asuri gibi gayrimüslim
unsurları yerleştirmeye başladı. Yerli Müslüman-Türk nüfus ise Osmanlı
Devleti'nin iç kesimlerine göçe zorlanmaktaydı. İşgale kadar bölgeye Azerbaycan
Türkçesi hâkim idi. Anlaşma dili olarak bu dil kullanılmakta, bütün sanatsal
faaliyetler bu dilde icra olunmaktaydı.
İşgalden sonra 40 yıl
boyunca ağır hayat şartlarıyla yaşayan Müslüman-Türk nüfusun yalnız canları ve
malları değil, sosyo-kültürel hakları da tehlike altına girdi. Bölgede resmî
olarak bütün kültürel faaliyetler yasaklanmış, düğünlerde bile şenlik ve müziğe
izin verilmemekteydi. Bölge Rusya'nın siyasi sınırları içerisindeydi ve resmî
devlet dili Rusçaydı. Türkler, devlet idaresinde dertlerini tercüman yardımıyla
anlatmaktaydılar. Bu yıllarda yurt dışından bölgeye Kuran-ı Kerim hariç bütün
dillerde edebiyatın girmesi yasaklanmıştı. Bütün bunlara bakmayarak bölgede
sözlü edebiyat durmadan gelişmekte, birçok folklor ürünü, ağıt, türkü yayılmaktaydı.
Âşıklar bütün yasaklara rağmen sanat üretmekte ve icra etmekteydi. Başlangıcını
Hasta Hasan'dan alan Kuzey Doğu Anadolu âşıklık geleneği daha o dönemde
bütünlüğünü kaybetmemişti, aynı siyasi idareye tabiydi. 40 yıllık işgal
günlerinde bölge içerisinde gidiş-geliş yasağı olmadığı için gelenek yaşamakta
ve gelişmekteydi. Kuzey Doğu Anadolu âşıklık geleneği kendi içinde birçok ünlü
âşık yetiştirmiştir. Bunlardan biri, belki de birincisi Çıldırlı Âşık
Şenlik'tir. XIX. yüzyıl sonu XX. yüzyıl başlarında yaşamış, bütün verimli
hayatını Rus işgali yıllarında geçirmiş Âşık Şenlik'in dili Azerbaycan
Türkçesiydi. Kendine özgü dil ve üslup sahibi olmuş Âşık Şenlik zaman zaman
şiirlerinde bölgede benimsenmiş Rus sözleri ve ifadeleri de kullanmıştır.
Bu bildiride Âşık Şenlik'in
dönemi, muhiti ve hayatı hakkında bilgi verilecek ve onun sanatının dil ve
üslup özellikleri ele alınacaktır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Dilbilim |
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 20 Haziran 2019 |
Gönderilme Tarihi | 9 Ocak 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 3 Sayı: 1 |
TÜRKLAD'ın içeriği Creative Commons Atıf-Gayriticari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır. E-ISSN: 2587-1293
Fırat Üniversitesi İnsani ve Sosyal Bilimler Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü – Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü, Rektörlük Yerleşkesi ELAZIĞ-TÜRKİYE / Telefon: +90 424 237 00 00 – 3525 / 3637; Belgeç: +90 424 233 00 62; elmek: uluturklad@gmail.com