Karadeniz seferleri, Osmanlı Yeniçağ denizciliğinin Akdeniz’e kıyasla daha az çalışılan bir vechesi olagelmiştir. Halbuki on yedinci yüzyılın az sayıdaki gazanamelerinden en az ikisinde Karadeniz seferlerine dair malumata erişmek mümkündür. Bunlardan biri olan şair Tulû’î’nin Paşaname isimli gazanamesinin son bölümünde, dönemin vezirlerinden Kenan Paşa’nın Karadeniz’de Kazaklara karşı 1629 yılında gerçekleştirdiği deniz seferi anlatılmaktadır. Çalışma kapsamında eserin bu son bölümünün işaret ettiği deniz seferi, maliye kayıtları ve elçi raporları gibi dönemin sair kaynaklarıyla kıyaslanarak ele alınmaktadır. Osmanlı yönetimi işaret edilen yılda önce Karadeniz’e kısıtlı sayıda gemiyle donanma göndermiş, ardından donanmanın büyük kısmı Akdeniz’e açılmıştır. Ancak Karadeniz’deki gemiler Kazaklara karşı beklenen performansını sergileyemeyince İstanbul’a geri dönmüşler, bu sefer başlarına Vezir Kenan Paşa komutan tayin edilerek donanma bir kez daha Karadeniz’e yollanmıştır. Kenan Paşa’nın komuta ettiği bu ikinci sefer, Paşaname’nin de gösterdiği üzere başarılı olmuştur. Çalışma, Osmanlı donanmasının on yedinci yüzyılda kronik olarak karşılaştığı Akdeniz ve Karadeniz arasındaki bölünmüşlüğe dikkat çekilmektedir. Bu bölünmüşlüğün sebebiyet verdiği lojistik sıkıntı Karadeniz donanmasını başarısızlığa sevk etmektedir.
Ottoman campaigns in the Black Sea is the less studied aspect of early modern Ottoman maritime history in comparison to those in the Mediterranean. However, at least two of the gazanames from the seventeenth century provide information regarding the Black Sea campaigns. One of these, Paşaname of Tulû’î, narrates a certain Vizier Kenan Pasha’s naval campaign against the Cossacks in 1629 in its last chapter. The present study scrutinises this naval campaign with cross reference to fiscal documentation and embassy reports of the era. As the story in the Paşaname goes, the Ottoman authorities sends first a portion of their fleet to patrol the Black Sea, which returns to Istanbul after an unexpected setback. Thereafter, Kenan Pasha is appointed as the commander of the Black Sea flotilla within the same campaign season and sent back to meet the Cossacks at sea. Paşaname attests to, and gives detail about, the success of this second campaign in spring 1629. The study aims at pointing to the chronic necessity to divide the Ottoman fleet between the Mediterranean and the Black Sea in the seventeenth century. This necessity leads to logistical problems causing failures of the campaigns in the Black Sea.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Nisan 2022 |
Gönderilme Tarihi | 16 Şubat 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 3 Sayı: 1 |
Dizinler:
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.