Ruh halleri, özneleri gündelik hayatta fazlasıyla etkilemektedir. Duygulara göre daha uzun süreli ve nesne eğilimli olmayan ruh halleri sinema filmleri için de oldukça önemli bir duygulanımsal sürecin parçasıdır. Son yıllarda ruh halleri ve sinema ilişkisine odaklanan pek çok araştırmacı için sinema filmlerinin estetik etkisi diğer ifade ile bedene yönelik söylemleri için ruh halleri oldukça önemli bir rol oynamaktadır. En genel ifadeyle, filmin duygulanımsal etkisinin yükseltilmesi, sahnelerde ortaya çıkarılması ve tasarlanan duyguların daha güçlü bir şekilde aktarılması adına ruh halleri kilit bir rol oynamaktadır. Diğer taraftan filmlerde çeşitli farklı estetik stratejilerle üretilen duyguların da ruh hallerinin devam etmesi ve güçlenmesi bağlamında önemli olduğu düşünülmektedir. Böylelikle ruh halleri ve duygular arasında bir sinema filmi içinde potansiyel olarak sınırsız düzeyde estetik strateji üretmek mümkün hale gelmektedir. Sinema filmlerinde ortak bir ruh halinin üretilmesi ise sinematik atmosferin tasarlanması ile ilgilidir. Bu çalışmanın amacı ruh halleri ve duyguların bir aradalığının estetik bir söylem olarak sinema yönetmenlerince nasıl kullanıldığına dair bir bakış açısı üretmek ve örneklendirmektir. Bu bağlamda çalışmada Smith’in “ruh hali ipucu yaklaşımı” temel alınarak fenomenolojik film inceleme yöntemi ile Derviş Zaim’in Tabutta Rövaşata filmi incelenmiştir. İnceleme sonrasında yönetmenin kendi üslubu ile ruh halleri ve duyguları birlikte nasıl ürettiği ortaya koyulmuştur.
Moods affect subjects a lot in daily life. Moods, which are longer lasting and less object-oriented than emotions, are part of a very important affective process for motion pictures. For many researchers focusing on the relationship between moods and cinema in recent years, moods play a very important role for the aesthetic effect of motion pictures, in other words, for their discourse on the body. In the most general terms, moods play a key role in enhancing the affective effect of the film and in order to reveal the emotions that are designed to be revealed and conveyed more powerfully in the scenes. On the other hand, it is emphasized that the emotions produced in films with various different aesthetic strategies are also important in terms of the continuation and strengthening of moods. Thus, it becomes possible to produce potentially unlimited aesthetic strategies between moods and emotions in a motion picture. The production of a common mood in motion pictures is related to the design of the cinematic atmosphere. The aim of this study is to produce and exemplify a perspective on how moods and emotions are used together by film directors in the name of an aesthetic discourse. In this context, the study analyzes Derviş Zaim's film "Coffin in the Röveşata" with the phenomenological film analysis method based on Smith's "mood clue approach". After the analysis, it is revealed how the director produces moods and emotions together in his own style.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Film Eleştirisi, Sinema ve Estetik |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2023 |
Gönderilme Tarihi | 2 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 8 Sayı: 15 |