Türk edebiyatında “Yeni Lisan” hareketinin temsilcilerinden ve bu sebeple de Millî Edebiyat’ın kurucularından biri olarak kabul edilen Ömer Seyfettin, öykülerini yaşadığı dönemde eylem ve düşünsel olarak aktif rol alması münasebetiyle genellikle milliyetçilik fikri üzerine inşa eder. Bu açıdan milliyetçiliğe bağlı olarak gelişen kimlik verilerini ve kültürel belleği yeniden diriltme amacı taşıyan Ömer Seyfettin’in öykülerinde toplumsal bir görev üstlendiğini söylemek mümkündür.
Bu çalışmada, Ömer Seyfettin’in millî benlik/kimlik, aidiyet bilinci, kültürel değerlere tutunma gibi ana etimonlar üzerine temellendirdiği öykülerinden olan “Piç” adlı öyküsü, benlik ve kimlik sorunsalı bağlamında ele alınmıştır. Öyküde yazar, fiziksel ve kültürel alanda yapılan saldırılar karşısında insanı koruyan ve köklerini geleceğe aktaran benlik ve kimlik verilerini temel anlamlarına uygun bir şekilde kullanarak Türk milletinin varlığını bireysel ve millî benlik/kimlik bilincinin korunmasına bağlı kılar. Diğer taraftan bu bilince sahip olmadıkları için hem bireysel hem de toplumsal varlık alanını ötekinin saldırısına açık hale getirerek öz niteliklerini değersizleştiren insanların duygusal, düşünsel ve eylemsel alana yansıyan yabancılaşmış yönelimlerini ise ahlaki ve vicdani bulmayan yazar, benlik ve kimliklerin korunamamasını sert bir dille eleştirir. Öyküde bu eleştirel söylemle birlikte uyarıcı ve yol gösterici söylemi de benimseyen yazarın aktarıma kazandırdığı zenginliğin yanında içeriği de psikolojik, sosyolojik ve tarihsel verilerle desteklemesi öyküyü çok sesli bir anlatıma dönüştürür.
Ömer Seyfettin, who is a representative of the “New Language” movement in Turkish literature and considered one of the founders of the National Literature, constructs his stories usually on the idea of nationalism as he has an active role in the era he lived in in the actual and philosophical sense. In this context, it may be argued that Ömer Seyfettin, who aims to resurrect the identity information and cultural memory that develops along with nationalism, takes on a social mission in his stories.
In this study, the story “Piç” by Ömer Seyfettin, which is among the stories that he builds upon main etyma such as national self/identity, sense of belonging, and clinging to cultural values, is discussed in the context of the issues of self and identity. In the story, the writer describes the existence of the Turkish nation as a concept that is dependent on the protection of a sense of individual and national self/identity by using self and identity information that protects the person against attacks in the physical and cultural fields and transfers their roots to the future. On the other hand, the writer, who does not consider the alienated tendencies of people who trivialize their attributes by making the sphere of both individual and social existence open to the attacks of the other as they do not have this conscience that is reflected in the emotional, philosophical and actual sphere unethical and indifferent, harshly criticizes the failure to preserve selves and identities. The story transforms into a polyphonic form of narration with the support of the writer, who adopts a cautionary and guiding discourse in addition to this critical discourse, for the content with psychological, sociological and historical information, as well as the richness he contributes to the narrative.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Sanat ve Edebiyat |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 22 Haziran 2022 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2022 |
Gönderilme Tarihi | 7 Şubat 2022 |
Kabul Tarihi | 14 Haziran 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 5 Sayı: 1 |
* Hakemlerimizin uzmanlık alanlarını detaylı olarak girmesi süreçte hakem ataması açısından önem arz etmektedir.
* Dergimize gönderilen makaleler sadece ön değerlendirme sürecinde gerekçe gösterilerek geri çekilebilir. Değerlendirme sürecine geçen makalelerin geri çekilmesi mümkün değildir. Anlayışınız için teşekkür eder iyi çalışmalar dileriz.