Tanzimat döneminde batı tarzı romanla birlikte Türk Edebiyatı’na giriş yapan öykü, öznesi birey olan konulara yoğunlaşır. Böylece anlatıdaki özne, yazarın bakış açısı, dünya görüşü, cinsel kimliği ve olaylara yaklaşımıyla şekillenerek bir sanat eserine dönüşür. Yazarın iç dünyasını kuşatan duygu ve düşüncelerle harmanlanan edebî metinler işledikleri konularla topluma ayna tutmayı ve farkındalık yaratmayı amaçlar. Son yıllarda kadın ve kadın sorunlarıyla ilgili belirgin kurmaca metinler yayınlanmaktadır. Bu bağlamda tüm dünyada günümüze dek artarak devam eden kadına yönelik şiddet, mobbing, aldatılma, toplumsal baskı, ötekileştirme, ekonomik, psikolojik ve cinsel şiddet vakaları kadın yazarların dikkatinden kaçmamaktadır. Kadına yönelik olumsuz tutum zaman içinde edebiyata daha sıklıkla konu olmaktadır. Kurmaca metinlerde işlenen vakalar toplumsal duyarlılığın oluşmasına katkı sunar. Üstelik pek çok kadın yazar yukarıda sözü edilen sorunları farklı katmanlarda da dile getirmektedir. Şafak Baba Pala’nın Sana da Güle Güle Nezahat adlı kitabında geçen öyküler bu tür bir farkındalığa işaret etmektedir. Makalede, Pala’nın kitapta geçen üç öyküsünden yola çıkarak ataerkil normların kadına dayattığı ya da kadını maruz bıraktığı şiddet çeşitleri irdelenecektir. Bu çalışma son yıllarda kadına yönelik şiddet artışına dair Türk edebiyatındaki anlatım biçimlerini irdelemeyi amaçlamaktadır.
Türk Edebiyatı Kadına yönelik şiddet Cinsel şiddet Mobbing Suç.
Short story, which became a part of Turkish literature along with the western/ European novel during the Tanzimat Period, deals with topics focused on the individual. Thus, this subject in the narrative is shaped by the author’s perspective, worldview, sexual identity and his or her approach to incidents, and is transformed into an artwork. Literary texts blended together with the feelings and thoughts surrounding the author’s inner world, aim to mirror the society and raise awareness with the subjects they study. In recent years, several prominent fictional texts on women and women’s issues have been published. In this context, cases of violence against women, mobbing, deception, social pressure, marginalization, economic, psychological and sexual violence against women, which continue to increase until today in the world, do not escape women writers’ attention. Thus, negative attitudes towards women are becoming more frequently the focus of the contemporary literature. Cases covered in the fictional texts contribute to the formation of social sensitivity. Moreover, many women writers express the abovementioned problems in different layers. Short stories in Şafak Baba Pala’s book titled Sana da Güle Güle Nezahat refer to such awareness. In the article, based on Pala’s three stories from her book, different types of violence, patriarchal norms impose on women or the ones women are exposed to, will be examined. This study aims to examine the forms of expression in the Turkish literature regarding the increase in violence against women in recent years.
Turkish Literature Violence Against Women Sexual Harassment Mobbing Crime
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Edebi Çalışmalar |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 26 Kasım 2021 |
Gönderilme Tarihi | 20 Eylül 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 |
Uluslararası Filoloji Bengü Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.