Mit, diğer tür tanımları içerisinde insanlığın tarihlerini ve içinde bulundukları zamanı kavramaları açısından diğer türlere göre görece önemli bir konumdadır. Bununla birlikte en genel tanımıyla ilkel ya da ilksel eskilikteki zamanların yeryüzünde var olan toplumlarının bilinmeyeni bilinene dönüştüren düşüncelerin sonucudur. Arkaik insanlar için mit, tam anlamıyla olayların bilimsel nedenlerinin bir açıklaması değilse de onların anlamlandırılması için önemlidir. Yani mitler her zaman bir başlangıcın öyküsüdür. Bu bağlamda, konumuzu oluşturan ‘doğum lekeleri’ yüzyıllardan bu yana toplumda yaşayan bir olgu olarak karşımıza çıkmakta, bu olgunun etrafında şekillenen anlatılar ise “mitsel” bir anlatıyı hatırlatmaktadır.
Genel anlamda, varlığının nedeni henüz netleşmemiş olan doğum lekeleri, çalışmamızda, öncelikle bu anlatıların birer “yaşayan mit” olup olmadığı sorusu bağlamında ele alınmış; ardından köken mitleri çerçevesinde değerlendirilmiştir.
Doğum lekeleri ile ilgili dikkat çeken bir başka unsur, bu lekelerin anne-kadının yediği/yemediği yiyeceklerle ilgili sınıflandırmaya gidilebileceğidir. Çalışmanın son bölümünde kadından bebeğe geçen lekeler ve hikayeleri değerlendirilmekle birlikte, leke görünümleri feminist-vejetaryen eleştirel kuram açısından değerlendirilmiştir ve modern insanın bir bilinmeyeni olan bu lekelerin güzel/çirkin leke ayrımında anneden bebeğe geçişinin ardında hiyerarşik yasak ve doğurganlığın ölüme tepkisitespit edilmiştir.
yaşayan mit doğum lekeleri simge feminist-vejetaryen eleştirel kuram mitsel anlatı
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Özgün Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Kasım 2019 |
Gönderilme Tarihi | 18 Eylül 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 2 Sayı: 3 |