Sözlü kültür çağının belleğe dayalı kayıt ve aktarım biçimleri, yazılı ve elektronik kültür ortamlarında yeniden şekillenmiştir. Yazı sonrası dönemde medya; radyo, sinema, televizyon ve internet teknolojiyle oluşmuştur. Yazı, sözlü ortamdaki dinamik kültürel metinlerin dondurulduğu bir kayıt sistemiyken, yeni medya biçimlerinde işitsellik, görsellik ve etkileşim öğeleri eklenir. Kültürün paylaşım ve etkileşim alanlarının değişmesi gündelik hayata da yansır. Medyanın yarattığı gösteri çağı, toplumun eğlence anlayışını etkiler. Gösteri çağının en yaygın iletişim teknolojisi olan televizyon, kültürün izlendiği, tek yönlü bir iletim aracıdır. Televizyonun yeni anlatıcı biçimi olarak gündelik hayatın merkezine gelmesiyle birlikte, sinema ve tiyatronun toplum üzerindeki etkisi azalır. Kültürel tüketim artık evdeki yeni anlatıcıdan dinlenilen ve izlenilen bir yapıya dönüşür. Bu süreçte gülmece, insanları televizyon karşısında tutmanın önemli bir aracı olarak görülür. Sahnedeki tiyatro, televizyon gülmecesi olarak ekrana bir eğlence biçimi şeklinde yeniden yorumlanıp taşınır ve televizyon tiyatroları ortaya çıkar. Bu çalışmada televizyonun kültürel üretim ve tüketim biçimlerine etkisi, gülmece bağlamında Güldür Güldür Show üzerinden yorumlanmıştır. Gösteri ekranı olarak televizyon sahnesinin, toplumun eğlence hayatına etkisi değerlendirilmiş, seçilen skeçlerin içerikleri ve gülmece teorileriyle ilişkisi incelenmiştir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Türk Halk Bilimi |
Bölüm | Özgün Makale |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Mayıs 2020 |
Gönderilme Tarihi | 24 Nisan 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 3 Sayı: 4 |