2010’da Tunus’ta başlayan ve oradan diğer bölge ülkelerine yayılan Arap Baharının doğrudan etkilediği ülkelerden birini Libya oluşturmuştur. Daha fazla demokrasi ve özgürlük söylemiyle başlayan Libya halk hareketi 2011’de Muammer Kaddafi’nin devrilmesiyle sonuçlanmıştır. Ancak rejim değişikliği Libya’ya beklenen demokrasi, özgürlük ve istikrar ortamını henüz getirmemiştir. İktidar için rekabet eden farklı grupların karşı karşıya geldiği, 2011’den itibaren kendini hissettiren iç savaşla Libya, bölgesel ve bu şekilde uluslararası barışa risk oluşturmaktadır. Bu uzantıda 2011’den beri devam eden istikrarsızlıkla Libya, başarısız devlet indekslerinde hep üst sıralarda yer almaktadır. Arap Baharının Libya istikrarını hangi yönde etkilediğini başarısız devlet olgusu üzerinden açıklamak bu çalışmanın amacını oluşturmaktadır. Nitel yöntem uygulanan çalışmada yapılan veri analizleri sonucunda Arap Baharının Libya’da beklenen istikrar ve barış ortamını henüz yaratmadığı ortaya konulmuştur. Libya örneği üzerinden okunduğunda Arap Baharında olduğu gibi halkın demokrasi ve özgürlük taleplerinin yarattığı her otoriter iktidar değişikliğinin her zaman ülkelere doğrudan barış ve istikrar getirmediği, ülkeleri daha da kırılgan hale getirebildiği ortaya çıkmaktadır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Siyaset Bilimi |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 3 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 4 Sayı: 2 |
Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi birbirinden ayrılamaz bir bütünün iki parçasıdır. Uluslararası İlişkiler disiplini içerisinde yer alan çoğu konu diplomasi ışığında ele alınmakta, en başta gelen politik, ekonomik konular uluslararası ilişkiler ve diplomasinin birlikte hareket etmesi ile açıklanmakta ya da çözüme kavuşturulabilmektedir. Bu nedenle derginin isminin Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi olmasına karar verilmiştir. Dergimizin; Uluslararası İlişkiler, Diplomasi, Ekonomi, Temel Bilimler ve Sosyal Bilimlerin, siyaset, ekonomi, ekonomi-politik, diplomasi uygulamaları, siyasi tarih, uluslararası antlaşmalar, uluslararası örgütler, hukuk, uluslararası hukuk gibi alanları ile alakalı olarak bilim dünyasına önemli katkı yapması beklenmektedir.