Günümüzde, kozmopolitan teorinin uluslararası ilişkiler teorisine potansiyel katkılarının göz önünde bulundurulması, küreselleşmenin getirdiği zorluklar nedeniyle oldukça zorlu bir hal almıştır. Her ne kadar 1990'larda kozmopolitan teori üzerine yapılan akademik çalışmaların sayısı önemli ölçüde artmış olsa da kozmopolitan teoriyi tek başına incelemek teorik kısıtlamaların bazılarını aşmak için yetersiz kalmaktadır. Daha kapsamlı bir kavrayış elde edebilmek için onu küreselleşme sürecinin sonuçlarıyla birlikte ele almak gerekmektedir. Böyle bir amacın sonucu olarak bu çalışmada, küreselleşme süreci bir siyasal mekân sorunu olarak tartışılacak ve küreselleşmenin sadece bir zaman/mekân sıkışması olarak ele alınamayacağı, farklı mekânlaşma biçimlerinin bir arada işlediği daha karmaşık bir süreci işaret ettiği ortaya konulmaya çalışılacaktır. Böylece, kozmopolit siyaset ihtimali bir mekân sorunu bağlamında ele alınarak, küreselleşmenin bir kozmopolit siyasal düşünce için siyasal mekânı sağlayan bir süreç olmaktan ziyada, ulus temelli bir dünyada var olma biçimi ile kozmopolitan ideal arasında sıkışmış bir duruma işaret ettiği gösterilmeye çalışılacaktır.
Küreselleşme Kozmopolitanizm Uluslararası İlişkiler Teorileri Teritoryal Mekân
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Küreselleşme, Uluslararası İlişkiler Kuramları |
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 4 Temmuz 2024 |
Gönderilme Tarihi | 11 Haziran 2024 |
Kabul Tarihi | 25 Haziran 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 7 Sayı: 1 |
Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi birbirinden ayrılamaz bir bütünün iki parçasıdır. Uluslararası İlişkiler disiplini içerisinde yer alan çoğu konu diplomasi ışığında ele alınmakta, en başta gelen politik, ekonomik konular uluslararası ilişkiler ve diplomasinin birlikte hareket etmesi ile açıklanmakta ya da çözüme kavuşturulabilmektedir. Bu nedenle derginin isminin Uluslararası İlişkiler ve Diplomasi olmasına karar verilmiştir. Dergimizin; Uluslararası İlişkiler, Diplomasi, Ekonomi, Temel Bilimler ve Sosyal Bilimlerin, siyaset, ekonomi, ekonomi-politik, diplomasi uygulamaları, siyasi tarih, uluslararası antlaşmalar, uluslararası örgütler, hukuk, uluslararası hukuk gibi alanları ile alakalı olarak bilim dünyasına önemli katkı yapması beklenmektedir.