Bu araştırmamızda İbn Mesû’d’un sadece hukuki kişiliği, fakihliği,
Hanefi fıkhının oluşumuna temel teşkil eden reyi kullanmadaki ustalığı ve bu
çerçevede tespit edilen genel prensipleri üzerinde durulacaktır. İbn Mesû’d’un
hüküm vermede sahabeyle olan ihtilaflarına ve ittifaklarına ve nev-i şahsına
münhasır olan fetvalarına ayrıntılarıyla yer verilmeyecektir. Ancak nev-i
şahsına münhasır olan fetvalarına rey metodunu kullanırken konu gereği yer
verilecektir. Tam adı; Ebû Abdirrahmân Abdullah b. Mes’ûd b. Gâfil b. Habîb el-
Hüzelîdir. Sahabenin ilk Müslüman olanlarındandır. İbn Mes’ûd ve
annesi Ümmü-Abd, Rasulullah (s.a.v)’in evine çok yakın oturmuşlardır. İbn Mesûd’un
hukuki kişiliğinin oluşmasında en etkili unsur Kur’an-ı Kerim ve sünnettir. O birçok ayetin
nerede ve hangi husus hakkında nazil olduğuna şahit olmuştur. İbn Mesû’d
fetva verirken her zaman sahih olan nakle (Kur’an ve sünnete) önem ve öncelik
vermiştir. İbn Mes’ud kendi reyini kullanırken; “bunu kendi reyimle
söylüyorum, doğru ise Allah’ın bir ikramıdır, yanlış ise benden ve şeytandandır,”
demektedir. İbn Mesû’d’un fıkıhta tartışmasız bir yere sahip olduğunu Ebû
Hanife şu sözleriyle ifade etmektedir: “Hammad Zührî’den, İbrahim de Salim’den
daha fakihtir. İbn Ömer’in sahabelik fazileti varsa Esved’in birçok özelliğe
sahiptir. Abdullah b. Mes’ud’a gelince orada dur, çünkü o Abdullahtır.
Her şey için teşekkürler, kolay gelsin.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 11 Ekim 2019 |
Kabul Tarihi | 23 Kasım 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 4 Sayı: 2 |