Çalışma ABD-Çin arasında uzay konulu rekabetin çatışmaya dönüşüp dönüşmeyeceğini analiz etmeyi amaçlamaktadır. Dünya üzerinde doğal kaynakların tükeniyor olması devletleri doğal kaynak zengini uzaya yönlendirmiştir. Ayrıca kontrolsüz nüfus artışı gelecekte yeni bir yaşam alanı ihtiyacını artıracaktır. Diğer yandan uzay, haberleşme, meteoroloji, güvenlik, vb. alanda kullanımı artacak bir alan olarak uluslararası politikanın gündeminde yer almaktadır. Teknolojik gelişmişliğin hızla artması uzayın keşfedilmesi ve kullanılması dürtüsünü harekete geçirmiştir. 1957’de başlayan uzay yarışı günümüzde birçok aktörün yer aldığı ancak ABD-Çin rekabetinin ön plana çıktığı bir sürece evrilmiştir. Bu rekabetin arka planında ise iki ülke arasında Çin’in yükselişe geçmesi çerçevesinde ekonomik ve ticari her alanda başlayan rekabet yatmaktadır. İki ülke arasında rekabet söz konusu olduğunda ise Thucydides Tuzağı ön plana çıkmaktadır. Çin’in yükselişi Thucydides Tuzağında öngörülen yükselen bir gücü temsil edebilecekken meydan okuyacağı kurulu güç ise ABD’yi temsil etmektedir. İki ülke arasındaki rekabet literatürde bu tuzak çerçevesinde ele alınmakta ve kaçınılmaz olabileceği düşünülmektedir. Bu nedenle uzay alanında iki ülke arasındaki rekabette bu tuzak çerçevesinde analiz edilecektir. Çalışma dâhilinde ABD-Çin arasındaki uzay konulu rekabetin katlanarak devam edeceği savunulmaktadır. Bu rekabetin uzayın silahlandırılması, uydu teknolojilerinde gelişme temelinde bir etki alanı oluşturarak uzay gücü olma çerçevesinde bir savaşa yol açması mümkün görünmektedir. Bu açıdan çalışmada ülkelerin uzay strateji belgeleri ve politikaları, literatür taraması sonucunda elde edilen veriler incelenerek rekabetin temeli analiz edilecektir. Uzay rekabetinin tuzakta bahsedildiği gibi bir süreç geçirip geçirmeyeceği incelenecektir.
The aim of the study is to analyze whether the US-China space competition will turn into a conflict. The depletion of natural resources on Earth has led states to the mysterious space. Uncontrolled population growth will also lead to the need for new living space in the future. In addition, space is used in areas such as communication, security and intelligence. This situation has brought space to the agenda of international politics. The desire to use of space will increase, especially with the development of technology. In 1957, the SSCB launched Sputnik 1 into orbit, starting the space race. Today, the US-China rivalry is at the forefront of this race. The background of this rivalry lies in the rivalry between the two, which started in every economic and commercial field, limited to China’s rise. When it comes to competition between two countries, the Thucydides Trap is at the forefront. While China’s rise may represent a rising power in the Thucydides Trap, it represents the established power it will challenge, the United States. Competition between the two countries is discussed within the framework of this trap in the literature and is thought to be inevitable. For this reason, the competition between the two countries in the field of space will be analyzed within the framework of this trap. The study argues that the space competition between the US and China continues to increase. It is possible for rivalry to turn into conflict. Indicators of conflict are the emphasis on space policies, weaponization of space, etc. As a result, the study analyzed the space strategy documents and policies of the countries. The basis of competition has been tried to be established.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Uluslararası İlişkiler (Diğer) |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 10 Ocak 2024 |
Yayımlanma Tarihi | 30 Haziran 2024 |
Gönderilme Tarihi | 5 Ekim 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 4 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı ile lisanslanmıştır.
Dergimize gönderilen çalışmalar Turnitin tarafından taranmaktadır.