The least well-known and least researched scholars of Ḥanafi sequence belong to the third layer. One of the scholars of this period is ʽAbd al-Ḥamīd ibn ʽAbd al-ʽAzīz es-Sekūnī, briefly known as “Abū Ḥāzim el-Ķādī” (197-292/812-905). Abū Ḥāzim successfully represented and defended Hanefians against other sects thanks to both his scientific perspective and his duty of judgment. Considering that his opponents have the idea of the ḥadith, especially the Malikians, it will be considered that this representation and defense effort of Abū Ḥāzim is in the context of ḥadith/narration. Indeed, it is seen that Abū Ḥāzim has a serious ḥadith formation based on the few ḥadiths that we have his knowledge of, as well as some ḥadith scholars whom he took lessons and his students who took from him. The article focuses on the place of Abū Ḥāzim in the Ḥanafi jurisprudence and especially his ḥadith.
Hanefî silsilenin en az tanınan ve haklarında en az araştırma yapılan âlimleri üçüncü tabakaya mensuptur. Bu dönem âlimlerinden biri de kısaca “Ebû Hâzim el-Kâdî” şeklinde tanınan Abdülhamîd b. Abdülazîz es-Sekûnî’dir (197-292/812-905). Yaşadığı dönemde Irak Hanefîliğinin imamet ve riyâsetini başarıyla temsil etmiştir. Nitekim Hanefî fıkıh kitaplarında gerek mezhep içi gerekse mezhepler arası tartışmalar bağlamında ona sıkça atıflar yapılır. Ayrıca o da ekolünün ilk ve kurucu isimlerine zaman zaman itirazlar yöneltir. Bütün bunlar Ebû Hâzim’in Hanefiyye içindeki konumunu ispatlayan delillerdir. Fıkıh alanındaki bu yetkinliği sebebiyle henüz genç yaşlarda kadılık makamına getirilmiştir. Ebû Hâzim, hem ilmî bakış açısı hem de kadılık görevi sayesinde diğer mezhepler karşısında Hanefiyye’yi başarıyla temsil edip savunmuştur. Muhaliflerinin, başta Mâlikîler olmak üzere ehl-i hadis düşüncesine sahip olduğu dikkate alındığında Ebû Hâzim’in bu temsil ve savunma çabasının büyük oranda hadis/rivayet bağlamında olduğu akla gelecektir. Maka-lede Ebû Hâzim’in Hanefî fıkhındaki yeri ve özellikle onun hadisçilik yönü üzerinde durul-maktadır. Başka ilim dalında meşhur olmuş bir âlimin hadisçi yönünün değerlendirilme-sinde birinci adım onun ders aldığı muhaddisler ile kendisinden nakilde bulunan öğrencilerin tespiti olacaktır. Bu isimlerin Hadis ilmiyle bağlantısı ve muhaddisler tarafından değerlendirilme şekli söz konusu âlim hakkında da fikir verecektir. İkinci olarak da naklettiği bilgisine sahip olduğumuz rivayetlerin Hadis ilmi kurallarına göre taşıdığı değere bakmak gerekecektir. Zira hadis naklinde özellikle muhaddislerin dikkat ettiği bazı hususlar bulunur. Bu açılardan bakıldığında Ebû Hâzim’in oldukça ciddi bir hadis bilgisine sahip olduğunu söylemek gerekecektir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 25 Haziran 2020 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2020 Cilt: 29 Sayı: 1 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.