The definition of the lying is controversial among Arabic linguists. This discussion takes place around three groups. The majority, representing the first group, thinks that the lying is utterances contrary to the reality, while Naẓẓām (d. 231/845) and his followers in the second group argue that the lying is utterances contrary to the faith of the informant. The third and final group formed by al-Jāhiẓ (d. 255/869) and those who followed him combines the opinion of the majority and Naẓẓām, believes that the lying is utterances that is not agreed with the reality and is contrary to the faith of the informant. In this article, these opinions are firstly subjected to semiotic analysis, and then it is discussed whether they fully carry the nature of the concept of the lying. C. S. Peirce (1839-1914), who handles abstract concepts as signs by examining linguistic and non-linguistic signs, has developed an analysis method that takes into account the semiotic elements such as the object they point to, the types of interpretant and the ground. Peirce’s semiotics will be preferred in practice because it is more suitable for concept analysis and gives the terms of semiotics. In this study, a short information about Peirce semiotics is conveyed in the introduction, and then the definitions brought by Arabic linguists to the lying will be given in the first chapter. In the second chapter, the question of how sufficient the linguists’ definitions of lying are to carry out the essence of the concept will be answered by subjecting the definition of lying to semiotic analysis.
Arabic Language and Literature Semiotics Lying Analysis of Concept Charles Sanders Peirce Naẓẓām al-Jāhiẓ
Arap dilcileri arasında yalan kavramının tanımı tartışmalıdır. Bu tartışma, üç grup etra-fında cereyan eder. İlk grubu temsil eden cumhûr, yalanın realiteye aykırı haber olduğunu düşünürken ikinci grupta yer alan Nazzâm (ö. 231/845) ve takipçileri, yalanın muhbirin inancına aykırı haber olduğunu savunur. Câhiz (ö. 255/869) ve onu takip edenlerin oluşturduğu son grup ise cumhûr ve Nazzâm’ın görüşünü birleştirerek yalanın hem realite ile örtüşmeyen hem de haber verenin inancına aykırı bildiri olduğu kanaatini taşımaktadır. Bu makalede, yukarıda bahsi geçen üç farklı görüş, öncelikle semiyotik analize tâbi tutul-muş, ardından bunların yalan kavramının mahiyetini tam olarak taşıyıp taşımadıkları tartışılmıştır. Semiyotiğin kurucusu olarak kabul edilen, dil içi ve dil dışı göstergeleri inceleyerek, soyut kavramları birer gösterge olarak ele alan Charles Sanders Peirce (1839-1914), ayrı ayrı işaret ettikleri nesne, yorumlayan türleri ve kullanıldıkları zemin (bağlam) unsurlarını dikkate alarak bir analiz metodu geliştirmiştir. Bu bağlamda, kavram analizine daha uygun olması ve semiyotiğin terimlerini detaylı olarak vermesi nedeniyle Peirce’ün gösterge teorisi, bilimsel bir tahlil metodu olarak tercih edilmiştir. Buna göre çalışmada öncelikle Peirce semiyotiğine dair girişte kısa bir bilgi aktarıldıktan sonra birinci başlıkta Arap dilcilerinin yalan kavramına getirdiği tanımlar verilecektir. Ardından ikinci başlıkta dilcilerin yalan tanımları, semiyotik analize tabi tutularak yalan kavramının mahiyetini taşımada yeterli olup olmadıkları sorusuna cevap aranacaktır.
Arap Dili ve Belagati Semiyotik Yalan (Kizb) Kavram Analizi Charles Sanders Peirce Nazzâm Câhiz
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 27 Aralık 2021 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2021 Cilt: 30 Sayı: 2 |
Bu eser Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY-NC 4.0) ile lisanslanmıştır.