İnsanlık tarihi boyunca tabii afetler insanları zorlayan bir dizi olumsuzlukların tezahür ettiği olaylar olmuştur. Her daim deprem, sel, kasırga ve yangın gibi doğa hadiseleri meydana gelmekte ve bunların bir kısmı afete dönüşebilmektedir. Afet, sözlükte “musibet, belâ, hastalık, kusur, dokunduğu şeyi yararlı olmaktan çıkaran durum” gibi anlamlara gelmektedir. Bu kavram Kur’ân’da geçmemektedir. Hadislerde ise “ölüm, bir kabiliyet veya hasletin fayda ve değerini ortadan kaldıran ârızî hal” gibi anlamlarda kullanılmaktadır. Doğal afetler konusunda toplumda yaygın olan yanlış inanç ve yorumlar bu tür çalışmaların yapılması zaruretini doğurmuştur. Müslüman bireyin Kur’an ve sünnete göre doğal afetler karşısında takınması gereken tavrın mahiyetini konu edinen bu çalışma, olağanüstü durumları anlamada dini metinlerden doğru istifade etme noktasında katkı sunmayı amaçlamaktadır. Kur’an ve sünnetin olağandışı hadiselerle doğru ve tutarlı bir şekilde ilişkilendirilmesi, nasların doğru okunması ve anlaşılması yönünden değerlidir. Yüce Allah, “Kimin amelinin daha güzel olduğunu imtihanla ortaya çıkarmak için hayatı ve ölümü yarattığını” ve “Kullarını biraz korku, açlık; mallardan, canlardan ve ürünlerden biraz eksiltmeler ile mutlaka imtihan edeceğini” bildirmektedir. Doğal afetlerin sebepleri belli olup bu durum bilimin konusudur. Bu nedenlerin gerisinde bu sebepleri yaratan vardır; böyle şeyler olduğunda bunu unutmamak, bunların ikaz mı, ceza mı yoksa mükâfatın artması mı olduğuna da bakmak gerekmektedir. Bu tür olayları salt bir ceza ve azap olarak değerlendirmenin Allah adına karar vermek olduğu düşünülürse burada ölen birey ve toplumlar hakkında da haksız ve yersiz değerlendirmelere yol açacağına dikkat çekilmektedir. Hz. Peygamber, “Belaların en büyüğü peygamberlere, sonra evliyaya, sonra diğer has kullara gelir.” demektedir. Demek ki bazı musibetlerde mutlaka bir ceza aramak doğru değildir. Aksine bunların bir kısmında nice rahmet tecellileri saklıdır. Müslümanın başına gelen sıkıntılar, onun günahlarının silinmesine, gelecek dert ve musibetlere engel olmasına, ilahi bir ikaza ve uyarıya vesile olmaktadır. Bu afetler, Müslümanın manevî derecesinin artması için de bir deneme olarak değerlendirilebilir. Bu çalışmayı farklı kılan husus, ilgili nasların tematik okuma esaslı ele alınması ve mevzunun mantıkî ve aklî verilerle desteklenmiş olmasıdır. Nasların analizine dayanan bu çalışmada doğal afetler noktasında Allah’ın rahmetine sığınmak, tedbir almak, sabırlı olmak, tevekkül etmek ve istircada bulunmak gibi hususlara değinilmiştir. Netice itibariyle bütün bu hususların afetlerin insan üzerindeki maddi ve manevi yıkımının etkisini azaltan ve minimize eden hususlar olduğu söylenebilir.
Throughout history, natural disasters have manifested a series of negativities that forced people. Natural events such as earthquakes, floods, hurricanes and fires occur all the time, and some of them can turn into disasters. Disaster: In the dictionary, it means "calamity, trouble, disease, defect, a situation that makes the thing it touches no longer useful". This concept does not appear in the Quran. In the hadiths, it is used in meanings such as "death, an incidental state that eliminates the benefit and value of a talent or trait." False beliefs and interpretations that are widespread in society about natural disasters have created the necessity of conducting such studies. This study, which deals with the nature of the attitude that a Muslim individual should take in the face of natural disasters according to the Quran and Sunnah, aims to contribute to the correct use of religious texts in understanding extraordinary situations. Correctly and consistently associating the Quran and the Sunnah with extraordinary events is valuable in terms of accurate reading and understanding of the texts. Almighty Allah says, “He created life and death to test whose deeds are better” and “He created some fear and hunger for His servants. He states that he will definitely be tested with some loss of goods, lives and products. The causes of natural disasters are clear, and this is the subject of science. Behind these causes is the creator of these causes. When such things happen, it is necessary not to forget this and to consider whether they are a warning, a punishment or an increase in reward. Considering that evaluating such events as pure punishment and torment means deciding on the name of God, it is pointed out that it will lead to unfair and unwarranted evaluations of deceased individuals and societies. The Prophet said, "The greatest troubles come to prophets, then to saints, then to other special servants". This means that it is wrong to look for a punishment for some calamities. On the contrary, many manifestations of mercy are hidden in some of them. The troubles that occur to a Muslim are a means of erasing his sins, preventing future troubles and disasters, and providing a divine warning and warning. These disasters can also be considered as a test to increase the spiritual level of Muslims. What makes this study different is that the relevant texts are handled based on thematic reading, and the subject is supported by logical and rational data. In this study, based on the analysis of the verses, issues such as taking refuge in God's mercy, taking precautions, being patient, trusting and seeking refuge in natural disasters are touched upon. As a result, it can be said that all these issues reduce and minimize the impact of material and moral destruction of disasters on people.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Hadis, Tefsir |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2023 |
Gönderilme Tarihi | 21 Ağustos 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 Cilt: 6 Sayı: Özel Sayı |