The Āhi Organization
(Âhilik Teşkilâtı) organized the tradespeople during the Seljuk period. It
adopted the principle of righteousness and high
quality trading. During the Seljuk and Ottoman period, different
elements of religion, language and culture lived together for 800 years in the
same country and in the same city. Ürgüp district, in the Ottoman period, was
under the flag of Niğde. In the decree of the Sultan which orders the transfer
of the center of administration from Ürgup to Mushkara (Nevşehir), the
residence of the Qādī (Judge)
of Ürgüp in Nevşehir, the establishment of bazaar on Mondays, Qādī is allowed to go to Ürgüp only on
Fridays. Weekly markets are the places where the heart of the economy of the
country in general and that of the town in particular beats. The
production-consumption and social life are present there as the folks live
there. During the prayer in the market, the tradesmen and the citizens standing
are saying “Amen” together at the end of the prayer. Trading is being carried
out in an environment where the desires of not to be deceived and not to
deceive are renewed. This prayer also served as an example for the Nevşehir
market. Although the citizens did not understand the prayer in Arabic, a map of
faith is being created in their hearts as the names of the great prophets
(Abraham, Isaac, Ismail, Jacob), the great angels (Jibrael, Mikael, Israfil,
and Azrael), and the great books (Torah, Psalms, Bible, Furqān/ Qur'ān) take place
in the prayers. The Bazaar prayer is still held even though it has been over a
century since the exchange (mubādalah), indicating that the “culture of
living together” still continues
Selçuklular zamanında sistemleşen Ahilik teşkilatı esnafı organize
etmiş; alış-verişte doğruluk ve işte kaliteyi esas almıştır. Osmanlı döneminde
de dini, dili, kültürü farklı unsurlar 800 yıl boyunca aynı ülkede, aynı
şehirde, birlikte yaşamışlardır. Osmanlı döneminde Ürgüp kazası, Niğde
sancağına bağlıydı. Kaza merkezinin Ürgüp’ten Muşkara’ya (Nevşehir)
nakledilmesi, Ürgüp kadısının Nevşehir’de ikamet etmesi, Pazartesi günleri
Pazar kurulması hakkındaki Padişah fermanda sadece Cuma günü Ürgüp’e gitmesi
emredilmektedir. Haftalık pazarlar,
genelde ülkenin özelde o beldenin ekonomisinin kalbinin attığı ortamlardır.
Halk orada olduğundan; üretim-tüketim ve sosyal hayat hareketi oradadır.
Pazarda yapılan dua sırasında pazarcı esnafı ve vatandaş ayakta, duaya “Amin”
demektedir. Aldatmamak-aldanmamak arzularının yenilendiği ortamda alış-veriş
yapılmaktadır. Bu dua Nevşehir pazarı için de bir örnek teşkil etmiştir. Dua
Arapça olduğu için vatandaş anlamasa da büyük peygamberlerden (İbrahim, İshak,
İsmail, Yakub), büyük meleklerin (Cebrâîl, Mîkâil, İsrâfil, Azrâil), büyük
kitapların (Tevrat, Zebur, İncil, Furkan /Kur’an) geçmesi zihinlerinde bir
inanç haritası oluşturmaktadır. Mübadele’nin üstünden yaklaşık bir asır
geçmesine rağmen Pazar duasının, bugün de yapılıyor olması; ‘Birlikte Yaşama
Kültürü’nün sürdürmekte olduğunu göstermektedir.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Din Araştırmaları |
Bölüm | Araştırma Yazıları |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 30 Aralık 2019 |
Gönderilme Tarihi | 4 Aralık 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 |
UMDE Dini Tetkikler Dergisi Creative Commons Atıf-GayriTicari 4.0 Uluslararası Lisansı (CC BY NC) ile lisanslanmıştır.