Bu makale “erdem”
kavramının tarihsel izini sürerek,
modern Amerikan toplumunun yaşam tarzına eleştirel bir yaklaşım sunan
Sam Shepard’ın, Aç Sınıfın Laneti
adlı oyununu incelemektedir. Oyunun diyalog, karakter ve olay dizisi
tasarımının öne sürdüğü şekilde aile yapısı ve aile bireyleri arasındaki
ilişkiler, herhangi bir modern öncesi erdem tanımı bakış açısından son derece
farklıdır ve ortak amaçları ve duygu paylaşımı olan bütünlüklü bir aile resmi
yerine görünürde amaçsız, dağınık ve parçalanmış davranışlardan oluşan bireysel
bir hayatın resmini çizer. Antik çağdan
günümüze “erdem” kavramı tanımlamalarındaki en belirgin değişiklik onu, bireyin
ekonomik üretim ilişkilerindeki durumuna uygun olarak bireysel ve kamusal olarak iki alana ayıran
modern tanımlama olmuştur. Herhangi bir geleneksel batı toplumunda iyiliği,
kişinin tüm hayatında araması gerektiği hedefi temel erdem düşüncesi olmuşken,
modern görüş daha çok kamusal alana odaklanır ve bu arayışı, bireyin “özgür
iradesine” bırakır. Modern yaşam biçiminin, oyun kişilerinde yaratığı kimlik
aşınması aile ilişkisinde ebeveyn rol modeli, koruma, sevgi ve güven gibi
bileşenlerde kendini gösterir.
Abstract
Focusing on the “virtue”
concept, this paper reviews Sam Shepard’s “Curse of the Starving Class” as a
critical approach to the lifestyle of modern American society. The family
structure and interrelations among its members as implied in the design of
dialogues, characters, and the plot, is almost bizarre from any view of
pre-modern virtue concept, and it draws a realm of individualistic life
consisted of seemingly aimless, scattered and splitted behaviours instead of a
whole family picture with common goals and shared feelings. The most prominent
of the changes in descriptions of the “virtue” concept through its journey from
antiquity to the current era has been the modern one which splits it into two
areas, individual and public, according to the individual’s new position in the
economical production relations. While, in any given traditional western
society, the goal to searching for goodness in one’s whole life is the main
virtual consideration, the modern view
focuses more on the public domain and leaves the search to the individual’s
“free will”. Identity erosion in the play’s characters appeares in the familial
components like parental role
modelling, love, protection amd reliability.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Makaleler |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 28 Aralık 2018 |
Gönderilme Tarihi | 5 Temmuz 2018 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2018 Sayı: 2 |