Tarihte Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler disiplini içerisinde ortaya çıkan ilk teorilerden biri olan Liberalizm, diğer ana akım teorilerinden devletin konumuna olan bakış açısı ile ayrılmıştır. Zaman içerisinde ortaya çıkan farklı liberal görüşler, devleti konumlandırmak konusunda da farklılaşmışlardır. İlk olarak devletlerarası ilişkileri anlamak ve düzenlemek hedefi güden Klasik Liberalizm teorisi, devleti bireylerin yaşamına müdahale etmemesi gereken bir varlık olarak görürken, ekonomide serbest ticarete ve bireylerin özel mülkiyet hakkına büyük önem atfeden Ekonomik Liberalizm, devletin ekonomiye olan müdahalesinin yanlışlığını vurgulamıştır. Bireysel hak ve özgürlüklerin korunmasının anayasal düzen ve demokrasi ile mümkün olduğunu savunan Cumhuriyetçi Liberalizm, devleti bütün bu değerlerin koruyucusu olarak görmüştür. 1980 sonrası ortaya çıkan neoliberal görüş, serbest piyasa ekonomisinin en önemli destekçisi olarak, piyasaya devlet müdahalesinin en az seviyede olması gerektiği üzerinde durmaktadır. Diğer bir liberal görüş olan Sosyal Liberalizm ise oldukça farklı bir yaklaşım takınmış ve devletin piyasada ve toplumsal hayatta olumlu yönde otoritesini kullanması gerektiğini vurgulamıştır. Bunların dışında ortay çıkan Chicago Okulu ve Virginia Okulu gibi liberal görüşler sınırlı bir devlet anlayışını vurgularken, Liberteryenizm, Anarko-kapitalizm ve Agorizm gibi liberal görüşler devletin varlığını ya minimal düzeyde kabul eder, ya da tamamen devletsiz bir toplum önerir. Betimleyici ve karşılaştırmalı bir yöntemin kullanıldığı bu çalışmanın amacı, en eski Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler teorilerinden biri olan Liberalizm’in, zaman içerisinde ortaya çıkan farklı türlerini inceleyerek, bu farklı anlayışların devlete olan bakışını ortaya koymaktır.
Liberalism, one of the oldest theories that emerged in the discipline of Political Science and International Relations in history, differed from other mainstream theories with its perspective on the position of the state. Different liberal views that emerged over time also differed in positioning the state. While Classical Liberalism theory, which aims to understand and regulate interstate relations, sees the state as an entity that should not interfere with the lives of individuals; Economic Liberalism, which attaches great importance to free trade in the economy and the right of private property of individuals, has emphasized the falsity of state intervention in the economy. Republican Liberalism, which argues that the protection of individual rights and freedoms is possible with constitutional order and democracy, saw the state as the protector of all these values. The Neoliberalism view that emerged after 1980 as the most important supporter of the free market economy, emphasizes that the state intervention in the market should be at the minimum level. Social Liberalism, which is another liberal view, has taken a quite different approach and emphasized that the state should use its authority in the market and social life in a positive way. Liberal views such as the Chicago School and the Virginia School that emerged out of these emphasize a limited understanding of the state, while liberal views such as Libertarianism, Anarcho-capitalism and Agorism either minimally accept the existence of the state or suggest a completely stateless society. The aim of this study, in which a descriptive and comparative method is used, is to examine the different types of liberalism, which is one of the oldest Political Science and International Relations theories and to reveal the view of these different understandings on the state.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 15 Eylül 2022 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2022 Cilt: 3 Sayı: 2 |