Soğuk Savaş sonrası dönemde, Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) siyasi, güvenlik ve ekonomik politikalarında önemli değişimler yaşanmıştır. ABD, tek kutuplu yapısal düzen içerisinde problem çözücü politikalar yürütmeye büyük önem göstermiştir. Yeni dönemde dünyanın herhangi bir bölgesinde meydana gelen bir gelişme, Amerikan çıkarlarını doğrudan ilgilendirmese bile, ABD’nin sorunlara kayıtsız kalması mümkün olmamıştır. Ancak ABD’nin giderek artan içe dönük uygulamaları, ortak sorunlar karşısında ulusal çıkarlarına uygun hareket etmesi ve uluslararası yapıyı kendi çıkarlarına göre yönlendirme çabası, sistem içerisindeki yetkinliğini zamanla kaybetmesine yol açmıştır. ABD’nin maddi kabiliyetlerine öncülük vererek izlediği politika, ulusal ve uluslararası yönetişimdeki rolünün gerilemesine yol açmıştır. ABD, uluslararası arenada ve uluslararası kuruluşlar üzerinde sahip olduğu güç ve yetkilerini kaybederken, kuruluşunda büyük öneme sahip olan demokrasi, uluslararası hukuk ve insan hakları kavramlarını hiçe sayarak mevcut meşruiyetini de zedelemiştir. Dönüşen yapısal düzen içerisinde bireyi ön plana çıkaran politikaların yerini revizyonist, değişimi amaçlayan ve maddi güç unsurlarının daha fazla ön plana çıktığı bir anlayış hâkim olmuştur. Bu çalışma, Soğuk Savaş sonrası dönemde göreve başlayan Bill Clinton döneminden Joe Biden dönemine kadar ABD’nin dış politika karnesini ele alacaktır.
Uluslararası Sistem Amerika Birleşik Devletleri İnsan Hakları
In the post-Cold War period, there have been significant changes in the political, security, and economic policies of the United States (U.S.). The U.S. has shown great importance to conducting problem-solving policies within the unipolar structural order. Even if a development occurring in any region of the world in the new period does not directly concern American interests, it has not been possible for the U.S. to remain indifferent to problems. However, in time, increasing inward-looking practices of the U.S., its acting in accordance with its national interests in the face of common problems, and its efforts to direct the international structure according to its own interests have led to losing its competence within the system. The policy followed by the U.S. by leading its financial capabilities has led to the decline of its role in national and international governance. While the U.S. has lost the power and authority it has in the international arena and over international organizations, it has also damaged its current legitimacy by ignoring the concepts of democracy, international law, and human rights, which are of great importance in the U.S. organization. A revisionist, change-oriented understanding prevails in the place of policies that bring the individual to the forefront in the transforming structural order, and material power elements come to the fore more. This study will cover the foreign policy report card of the U.S. from the period of Bill Clinton, who took office in the post-Cold War period, to the period of Joe Biden.
International System United States of America (U.S.) Human Rights
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Konular | Avrupa ve Bölge Çalışmaları, Barış Çalışmaları |
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 2 Eylül 2024 |
Gönderilme Tarihi | 29 Temmuz 2024 |
Kabul Tarihi | 9 Ağustos 2024 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2024 Cilt: 5 Sayı: 2 |