Tütünün Osmanlı Devletine girişi ve kârlı bir tarım ürünü
olarak görülmesi kaçakçılığı da beraberinde getirmiştir. Osmanlı Devleti tütün
tarımında, Avrupalı devletlerin denetimiyle birlikte kaçakçılığın çözümü için
silahlı önlemler başta olmak üzere değişik politikalar geliştirilmiştir. Ancak
sorunun çözümüne yüzeysel olarak bakıldığı için çözümden öte yeni sorunları da
ortaya çıkarmıştır.
Cumhuriyet döneminde tütün tarımının geliştirilmesi, milli
ekonomi politikaları içerisinde yer aldığı için kaçakçılık sorununun çözümü de
önemli konular arasında görülmüştür. Ancak devletin ekonomik gücüyle orantılı
olarak geliştirilebilen sınır güvenliği sorunu kısa vadede çözülememiştir. Bu
durum Türkiye’de sınır kaçakçılığını ve kârlı görülen bu uğraştan faydalanmak
isteyen grupları ortaya çıkarmıştır. Kaçakçılık yapan kişilerin bunun dışında
diğer yasa dışı oluşum ve eylemlerde de bulunması yaygın bir kullanıma sahip
olan tütün kaçakçılığını ön plana çıkarmıştır.
Kaçakçılar zamanla kendilerine has yöntemler geliştirmekle
birlikte, bu tecrübelerini etrafına, yoğun olarak da ailesine aktararak bu
olguyu gelenekselleştirmiştir. Sorunun en önemli boyutu ise kaçakçılık ve
eşkıyalık yaklaşımlarının paralel olarak ilerlemesidir.
Atatürk Dönemi Tütün ve Sigara Kaçakçılığı (1923-1938)
başlıklı tez çalışmamdan genişleterek hazırlamış olduğum makalemde kaçakçılık,
kaçakçılık güzergâhları, kaçakçıların profilleri, eşkıyalığın kaçakçılığa
etkileri ve sorunun çözüm arayışları incelenmeye çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makalesi |
Yazarlar | |
Yayımlanma Tarihi | 31 Ekim 2019 |
Gönderilme Tarihi | 8 Temmuz 2019 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2019 Cilt: 4 Sayı: 2 |