Although religions may seem different from each other, there is one common point in which they are basically united. It is nothing more than a person's desire to “believe” in the being or entities that he will connect with. Therefore, a person's desire to believe in any creative power is not a learned event, but a concept that exists in his nature. As it is known, Turks have been under the influence of various religions depending on the geographies they have been in before they fully adopted the religion of Islam. This effect has even left some traces on their religious beliefs, thoughts about the universe and oral culture products from time to time. However, even in the religions they have been under the influence of and even in the ones they have adopted, they have taken one creator, God, into the center. In a general expression, also in their conversion to Islam (IX. century.) it can be said that this belief in one God is the most basic factor. The emphasis on the unity of the One God is to form the essence of the Islamic religion. First of all, the names and attributes of Allah contained in the Noble Qur'an speak of His existence and uniqueness. All nouns and adjectives qualify Him. Therefore, all the prophets came with the message of monotheism (Anbiya, 21/25). This point is also a message of the Qur'an, and in the message is monotheism, which is the ultimate meaning of the book. In this study, it has been tried to draw some inferences about the belief in monotheism in Turkish epics based on the names and attributes of Allah.
Dinler, her ne kadar birbirinden farklı görünseler de temelde onların birleştikleri ortak bir nokta vardır. O da insanın bağ kuracağı varlık ya da varlıklara “inanma” isteğinden başka bir şey değildir. Dolayısıyla insanın herhangi bir yaratıcı güce inanma isteği sonradan öğrenilmiş bir hadise değil fıtratında mevcut olan bir kavramdır. Bilindiği gibi Türkler, İslam dinini tam olarak benimsemeden evvel bulundukları coğrafyalara bağlı olarak çeşitli dinlerin etkisi altında kalmışlardır. Bu etki onların dinî inanışları, evrene dair düşünceleri ve sözlü kültür ürünleri üzerinde dönem dönem birtakım izler dahi bırakmıştır. Ancak etkisi altında kaldıkları hatta benimsedikleri dinlerde bile tek bir yaratıcıyı yani Tanrı’yı merkeze almışlardır. Genel bir ifade ile İslamiyet’e geçişlerinde de (IX. yy.) bu tek Tanrı inancının en temel etken olduğu söylenebilir. Tek Tanrı’nın birliğine olan vurgu ise İslam dininin özünü oluşturmaktır. Her şeyden önce Kur’ân-ı Kerîm’ de yer alan Allah’ın isim ve sıfatları, O’nun varlığından ve tek oluşundan bahseder. Tüm isim ve sıfatlar O’nu niteler. Dolayısıyla tüm peygamberler, tevhit tebliğiyle/mesajıyla gelmişlerdir (Enbiyâ, 21/25). Bu nokta da Kur’ân bir mesajdır ve mesajda kitabın nihaî anlamı olan tevhittir. Bu çalışmada, Allah’ın isim ve sıfatlarından yola çıkılarak Türk destanlarında tevhit inancına dair birtakım çıkarımlar yapılmaya çalışılmıştır.
Birincil Dil | Türkçe |
---|---|
Bölüm | Araştırma Makaleleri |
Yazarlar | |
Erken Görünüm Tarihi | 29 Nisan 2023 |
Yayımlanma Tarihi | 13 Mayıs 2023 |
Kabul Tarihi | 8 Nisan 2023 |
Yayımlandığı Sayı | Yıl 2023 |
Uluslararası Sosyal Bilimler Akademi Dergisi (USBAD), İnönü Üniversitesi Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitimi Bölümü Yerleşke / Malatya
Telefon: 0533 5438933, https://dergipark.org.tr/tr/pub/usbad -- sdurukoglu@gmail.com -- usbaddergi@gmail.com